Üniversite Merkez Külliyesi Vehbi Koç Konferans Salonunda düzenlenen Konferansta kişinin kendi duygularını anlama ve yönetme yeteneği olarak tanımlanan duygusal zekânın insan yaşamı üzerindeki büyük etkisinden bahseden Gönüllü, "Kişilerin kariyerlerindeki başarıların etkisi karşılaştırıldığında entelektüel zekanın yüzde 4 ila yüzde 25, duygusal zekanın ise yüzde 75 ila 94 arasında etkili olduğu kanıtlanmıştır." dedi.

Çeşitli örnekler, tecrübeleriyle anlatımını renklendiren ve özellikle empati ve önyargı konularına vurgu yapan Gönüllü; "Olgun insan empati gösterebilen insandır. Kişilere empatik yaklaşıp sıkıntısını, üzüntüsünü, korkusunu ifade etme şansı verirsek kişi rahatlar, çünkü ifade edilen sıkıntı, sıkıntı olmaktan çıkar. Kişi bizi yanında görür. Olumsuz duygusundan ötürü suçlanmadığı, yargılanmadığı, küçümsenmediği için, problemiyle başa çıkmada kendisini daha güçlü hisseder. Önyargı esnek düşünce özrüdür. Einstein’ın dediği gibi önyargıları yıkmak atomu parçalamaktan daha zordur." şeklinde konuştu.

Gönüllü, konuşmasında ilgi, ilgisizlik, enerji, beden dili ve insan ömrü konularına da değinirken "insanlar ömrünün 25 yılını uyuyarak, 19 yılını çalışarak, 6 yılını yemek yiyerek, 6 yılını yollarda trafikte, 11 yılını televizyon başında, 5 yılını cep telefonunda, 5 ay ise her şeyden şikayet ederek geçirirken sadece 115 gününü gülerek geçiriyor." dedi.