Rehber Öğretmenlerinin çalışma barışı ve huzurunun bozulmaya başladığının altını çizen Işık, bunun kabul edilebilir bir durum olmadığını belirterek şunları söyledi; “17 Nisan 2020 tarih ve 31102 Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Temel Kanununa 50.maddesinden sonra gelmek üzere 50/A maddesi eklenmiştir. Buna göre; “Öğretmenler, yaz tatili içinde aralıksız iki ay izinlidirler. Ancak bu iki aylık izin sürelerine dokunulmadan kalan tatil zamanlarında yönetmelikle belirlenecek meslekle ilgili çalışmalara katılmakla yükümlüdürler. Rehberlik öğretmenleri tercih danışmanlığı, alan ve ders seçimi, öğrenci tanılama sürecine bağlı olarak yapılacak çalışmalarda ihtiyaç duyulması halinde izin ve tatil dönemlerinde de görevlendirilebilir. Bu durumda rehberlik öğretmenlerinin izinleri bir aydan az olamaz.” denilmiştir. Milli Eğitim Temel Kanununa “pandemi dönemi” kapsamında getirilen ancak “pandemi dönemi” ile sınırlı kalmayan kanunla eklenen yukarıdaki 50/A maddesi, sayıları kırk bine yaklaşan rehberlik öğretmenleri için bir hak gaspı ve hak ihlali getirmektedir. Rehberlik öğretmenlerinin, STK’ların ve tüm paydaşların fikir ve önerileri alınmadan tartışılıp değerlendirilmeden adeta yangından mal kaçırırcasına çıkarılan yasa ile sağlıklı bir ruh sağlığı hizmetinin sunulamayacağı açıktır. Bilindiği üzere Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik hizmetleri çağdaş eğitim sisteminin ayrılmaz bir parçası olarak kabul görmektedir. Rehberlik öğretmenlerinin özlük haklarını kısıtlamak tüm eğitim sisteminin ruhunda onarılmaz hasarlara neden olacaktır. Yasada rehberlik öğretmenleri için kullanılan ‘ihtiyaç duyulması halinde izin ve tatil dönemlerinde de görevlendirilebilir. Bu durumda rehberlik öğretmenlerinin izinleri bir aydan az olamaz.’ gibi muğlak ifadeler rehberlik öğretmenleri için türlü angaryaların önünü açacak bir maddedir. Yeni mağduriyetler oluşturacaktır. Okul psikolojik danışmanlık sistemini daha da güçlendirmek gerekirken bu düzenlemede olduğu gibi aksi sonuçlar doğuracak uygulamalar, ne çocuklarımızın ve ne de rehberlik öğretmenlerimizin hayrına olacaktır. Rehberlik öğretmenlerinin İzin ve dinlenme hakkının iki aydan bir aya indirgenmesiyle MEB öğretmenleri arasında negatif ayrımcılık yapılmıştır. Bu durum Anayasamızın eşitlik ilkesinin ruhuna da aykırı olmuştur. Anayasamızın 10. Maddesi ile güvence altında olan rehberlik öğretmenlerinin izin hakkı idarecilerin inisiyatifine terk edilmiştir. Rehberlik öğretmenleri artık haklarını savunmaktan yorulmuş, kendilerini MEB camiasında ara eleman olarak görmeye başlamışlardır. Çalışma barışı ve huzuru bozulmaya başlamıştır. Bu kabul edilebilir değildir. Milli Eğitim Bakanlığının ivedilikle bu hatalı düzenlemeden vazgeçmesini bekliyoruz. Sendikamız, Milli Eğitim Bakanlığı’nın rehberlik öğretmenlerini ara eleman olarak görmeye başladığı bu sürece ve yaklaşımlarına sessiz ve kayıtsız kalmayacaktır. Öğretmen camiasının bütünü ve ayrılmaz bir parçası olarak gördüğü meslektaşlarımızın her koşulda yanında ve destekçisi olacaktır.