1950'li yıllarda, dönemin hükümeti İspanya hükümetine zeytin ağaçlarını kökünden söküp getirenlere yüklü bir para verilecektir dendi.

Ve bu yüzden bütün ağaçlar kökünden sökülüp İspanya'ya sadece yüksek kazanç elde edildiği için gönderildi.

Ve bu ağaçların yerine hiçbir getirisi olmayan yandığı zaman söndürülemeyen kozalaklarının yandığında patlayarak 200 metre illerdeki çamları da tutuşturacak olan çam fidanları verilip tekrar yerinden sökülen zeytinlerin yerine dikilme şartı getirildi.

Hani sözüm ona çevreciler ya…

Soruyorum sizlere bu çamların milli sermayeye ne getirisi var ?

Şuan tek bir kibrit çöpü ile 1 dünya savaşındaki tahribat kadar bir tahribat gerçekleştiriyor.

İçimizdeki hainler orman yangınlarını çıkartarak ormanlara ve ülkeye zarar vermeye çalışıyorlar, onlara inat milletvekillerimiz elinde Çam fideleri ile poz verme çabalarındalar.

Arkadaşlar tamam ağaç dikin ama vatana millete faydası olan ağaçları dikin lütfen.

Eskiden yapılan yanlışları hala devam ettirmeyin bari.

Zeytin ağaçlarımızı kökünden söküp alan İspanya şimdi zeytin yağı üretiminde dünyada 1 sırada.

Adamlar 100 yıllık proje yapıyorlar. Bizim gibi gününü kurtarma derdinde değil.

Ve maalesef hala bu projeyi devam ettirme cabasındayız.

Bu çam ağaçlarının yerine bakımı kolay çok su istemeyen zeytin ağaçları diksenize.

Yada kiralama usulü ile köylü vatandaşlarımızı destekleyip badem, ceviz, nar, üzüm dikmelerine olanak sağlasanıza.

Alın size döner sermaye, alın size milli sermaye..

Buyrun size iş kapısı,

Buyrun size temiz hava,

Buyrun size doğal ürünler,

Buyrun......

Buyrun....

Buyrun....

Bu boş bıraktığım yerleri siz değerli okurlarım doldursun diye boş bıraktım...

Arkadaşlar lütfen akıl ve mantık ile hareket edelim sürü psikolojisi ile hareket etmeyelim biraz soruşturalım, olduğu gibi kabullenmeyelim.

Bu topraklar bize torunlarımıza bırakabileceğimiz şekilde dedelerimizden miras bırakıldı.

Lütfen kıymetini bilelim…

Halil çoban

Yaşam koçu

Genetic Trainer