Sevgi, insanları mutlu kılan çok önemli bir pozitif enerji kaynağıdır. Sevmek ve sevilmek fiilleri, eylem biçimleri ve yöntemleri önemli olmakla beraber genelde insanlık ruhunu besleyen ana unsurlardır. Sevgiden mahrum kalmak veya mahrum bırakmak en büyük cezalardandır.

Sevgi yerine kin, nefret, öfke vb. gibi duygular bir topluma hâkim olmaya başlamışsa eğer o toplumun vücudunda kanser virüsü var demektir. Hızla birbirini etkiler ve yıkılışa, çöküşe neden olur.

O halde anlamsız, donuk, hor ve hakir görücü bakışlar yerine, sevgi dolu bireyi ve toplumu rehabilite edici nazarlarla güçlü, kuvvetli ve sağlam bir bünyeye sahip toplumu oluşturabiliriz. Kaldı ki bu davranış biçimi yaradılış gayemize de uygun bir fıtrattır. 

Karşılıksız sevginin ardında bahaneler arayarak herhangi bir yere varamayız. Fedakârca sunulan sevgileri koruyamazsak atardamarlarda tıkanıklıklara neden olabiliriz.

Unutmayalım ki sevgiyi suiistimal eden kişilerde bu davranış fiili kendiliğinden sırıtır ve tedbir almamıza neden olur. Ama samimi, karşılıksız bila-bedel sevmelere karşı art niyetli olmayalım. Nasıl ki trafik kazası oluyor diye araçlara binmekten vazgeçmiyor isek, suiistimaller var diye de sevgi kültürünü yozlaştırmayalım. 

Gelin biri birlerimizi yaradandan ötürü sevelim. İçlerimizdeki haset verici duyguların panzehiri sevgiyi topluma hâkim kılalım. Bu eylem biçimi bizim biri birlerimize ve topluma karşı borcumuzdur, vazifemizdir. Allah için sevelim ve sevilmelere fırsat verelim. Allah'a emanet olun.