Dünyada söz sahibi ülke olmak istiyorsak yer altı kaynaklarımız yer üstüne çıkartıp işlememiz gerektiğinin altını çizen Yıldırım; “Enerjide yenilenebilir enerji, güneş enerjisi katı enerji olarak değerlendiriliyor. Maden Teknik Araştırma enstitü verilerine göre Türkiye’mizde 15 milyar ton mermer rezervi bulunmaktadır. Bu rezervin önemli bir kısmı da ilimizde bulunmakta. Mermerimizin ismi Emperedor Mermeri yani İmparator olarak geçmektedir. 2009 yılında Adıyaman’da mermerciliğin başlamasından itibaren şu anda 13 tane mermer sahası faaliyet gösteriyor. Tabi Mermer ilimizden bloklar halinde Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan ve Mısır gibi ülkelere satılmakta. Ancak ilk günden bugüne bizim gönlümüzden geçen nihai ürün olarak yapılıp komşu ülkelerimize, dünyanın farklı ülkelerine göndermektir. Bunun içinde 2012 yılında başlamış olduğumuz fabrikacılık Nihai ürün yapma hedefimize çok şükür ulaşmış durumdayız. Adıyaman’da Nihai ürüne ebatlı mermeri ilk ihraç eden kişi olmanın gururunu yaşıyorum. Şu an itibarıyla ilimizde 6 tane Mermer fabrikası, 14 adette mermer ocağı faaliyet göstermektedir. İlimizde Tütün ve Petrol’den sonra en çok gelir getiren, istihdam sağlayan üçüncü sektör Mermer sektörüdür. Bu nedenle desteklenmesi lazım çeşitli platformlarda ve ilimizde mermerin daha iyi yerlere gelmesi ve ihtisas organize sanayi bölgesinin kurulması için çeşitli milletvekillerimiz önderliğinde girişimlerde bulunduk. Girişimlerimiz olumlu neticeler vermeye başladı ve bir dizi incelemelerde bulunmak üzere ilimize teşrif eden Bilim ve Teknoloji bakanımız konuyu yakından takip ettiklerini ve Adıyaman’da Mermer İhtisas organize sanayi bölgesinin kurulacağını bizlerle paylaştı. Bununla ilgili ÇET raporu bitti ve tahsis aşamasında tüzel kişilik oluşacak ondan sonra tahsis edilecek. Şu anda fabrika kurmak üzere anda 14 tane müracaat var ve mevcut faaliyetini sürdüren 6 fabrika ile bu sayı 20’ye çıkmış olacak. Bununla birlikte mermerle bütünleşen ilimizin adı bundan böyle Mermer İli olarak anılacak.

-BÖLGENİN TEK MERMER KENTİYİZ

Çevre illerimizden Şanlıurfa, Gaziantep, Kahramanmaraş gibi büyükşehir olan illerde Mermer yok. Bölge illerindeki nüfusa baktığımız zaman 12 Milyona yakın bir nüfus var ve Adıyaman’daki mermer fabrikalarının buralara hitap ettiğini görüyoruz. Özellikle önümüzdeki 10 yılda Gaziantep’in Suriye’den almış olduğu nüfus artışı 2025 yılında kavuşması gereken nüfus sayısına 2016 yılında kavuştu. Haliyle artan nüfus karşısında çok büyük bir konut ihtiyacı doğmuştur. Şu anda sadece Gaziantep’in Kuzeyşehir semtinde 50 bin konut yapılması gündemde. Ne kadar konut yapılırsa o kadar mermer ihtiyacı doğar ki bunun yen etkenleriyle önümüzdeki 5 yıl içerisinde Gaziantep’in yaklaşık 150 Milyon TL, mermer ihtiyacı olacak. Bizde bunun için şimdiden alt yapımızı genişletiliyoruz, yeni makineler kuruluyoruz. En çok pastayı bir Adıyamanlı olarak neden biz almayalım.

-GÜNEŞ ENERJİSİ VE FIRSATLARI DEĞERLENDİRİP ÜLKEMİZİ ATAĞA GEÇİRMEMİZ GEREKİYOR

Adıyaman ve bölgemizde Güneş enerjisinden de en iyi şekilde faydalanmamız gerektiğini vurgulayan Yıldırım, “İlimizde mermer’in dışında güneş enerjisi güneş enerjisiyle ilgili devletimiz tarım vasfını yitirmiş toprak talebinde bulunuyor hepimizin bilgisi dahilinde ilimizde Atatürk Barajının kaplamış olduğu alanla dünyanın 6. büyük barajı. Bu barajımızın üzerine dubalar dizip güneş enerjisi panelleri monte edip ve elektrik enerjisi elde edersek Adıyaman’ın ve Şanlıurfa’nın elektriğini karşılayacak güce sahip olmuş oluruz. Ayrıca Şanlıurfa’dan Mardin’e kadar 221 kilometre uzunluğunda, 30 metre genişliğinde uzayıp giden su kanallarının üzerini de güneş panelleriyle doldurup enerji üretirsek 221 kilo metrelik alan içerisindeki kasabaların, köylerin elektrik enerjisini de bu şekilde sağlamış oluruz. Bu kadar imkanlarımız var, Rabbim bizlere her türlü nimeti sunmuş bunu iyi değerlendirmeliyiz. İlimizin adı Irgat kente çıkmış. Bu nedenle ilimizdeki insanları yatırıma teşvik etmek için önümüze çıkan her yeni fırsatı değerlendirip ilimizi atağa geçirmemiz gerekiyor.

-EKONOMİK KRİZ KENDİLİĞİNDEN OLUŞAN BİR ŞEY DEĞİL

Bir vatansever olarak bizim yaşama sebebimiz, devlet, din ve namus. Neden çünkü devleti olmayan insan dinini yaşayamaz, dinsiz insanın da namusa ihtiyacı olmaz. Meydana gelen bu ekonomik kriz kendiliğinden doğan bir şey değil. Eğer Türkiye’de ekonomik kriz varsa devlet kanalında bir tane durmuş olan proje göstersinler. Hiçbir projemiz durmadı ve devam ediyor. Tabi ki Türkiye’deki bu krizi görmek istiyorsak ABD’nin İngiltere’nin, İsrail’in, Çin’in, Rusya’nın Türkiye üzerindeki emellerine bakmamız lazım. Bugün Türkiye ekonomisinin lokomotifini oluşturan inşaat sektörü tüm ülkeyi ayakta tutuyor. Bunu engellemek için şimdiye kadar Bin 600 TL olan demir fiyatını bir anda 2 Bin 600 TL’ye getirdiler. İnşaat sektörünün en önemli maddesi olan demir fiyatını yükselterek ekonomiye zarar vermeye çalışıyorlar.

-MAZOT’UN UCUZ OLDUĞU YER DEĞİL, HUZURUN OLDUĞU YER TERCİH EDİLİYOR

Doların yükselişi suni çünkü ABD Türkiye’yi frenlemek için ülkemizin güneyindeki baz unsurlarla söz sahibi olabilmesi için Türkiye’de ekonomide kaos yaratmaya çalışıyorlar. Mazot ve diğer yakıtlar ülkemizde pahalı deniyor evet doğru pahalı ama bugün yanı başımızda Suriye, İran, Irak gibi ülkelerde mazot çok ucuz ancak buna rağmen ülkemizde iş yapmaya geliyorlar buda gösteriyor ki mazotun ucuz olduğu yerde değil, huzurun olduğu yerde iş yapılır.

Özel Haber: Metin HARIKÇI