Başlıkta sayılan durumlarda Kur’an’a dokunmak ve okumak caizdir, hiçbir sakıncası yoktur. Şöyle ki;

1- Resulullah kendisine gelen vahiyleri kâtiplerine yazdırıyordu. Vahiy kâtipleri yaklaşık olarak 40 kişiydi ve hiç birine yazdırmadan önce abdestli misin diye sormamıştır. Hiç birisinden “vahiy yazmadan önce abdest alırdık” diye bir rivayet gelmemiştir.

2- Resulullah hiçbir Mekkeli müşrike "önce abdest al sonra Kur’an’ı tut ve oku" dememiştir. Hiç kimseye Kur’an tutması için abdest şartı öne sürmemiştir.

3- Allah’ın elçisi devlet başkanlarına mektuplar yazmış ve bu mektuplarda Kur’an ayetlerine yer vermiştir. Ancak hiçbir devlet başkanından yolladığı mektubu abdestli okumasını istemediği gibi görevlendirdiği elçilere de böyle bir tembihte bulunmamıştır.

4- Gayri müslimler Kur’an okumak isterlerse onlara "önce abdest al" mı diyeceğiz? Adam zaten abdeste inanmıyor ki? İnanmadığı şeyi neden yapsın? Biz İncil okumak istediğimizde vaftiz mi oluyoruz? Kafir abdestsiz Kur'an okuyabilecek ama Müslüman kendi kitabını okuyamayacak, sizin aklınız/vicdanınız bunu kabul ediyor mu?

5- Gayri Müslimlerden önce iman istenir, abdest almak değil. Hiç kimsenin bu öncelik sırasını değiştirmeye hakkı yoktur. İman etse de etmese de Kur’an’ı okumasına ve tutmasına engel olunamaz bu teknolojik imkânlarda zaten isteseniz de engel olmazsınız.

6- Bayanların adet hali neredeyse ayın on günü sürmektedir. Bu da ömrün 3/1’ine denk gelmektedir. Diğer 3/1’i de uykuda geçince ömrün 3/2’si Kur’ansız geçmektedir. Bayanları Allah’ın kitabından ustaca uzaklaştırmak böyle bir şey olsa gerek. Adet olmak cinsel ilişkiye manidir, Kur’an okumaya değil. Kur’an’ın hiçbir yerinde ve Resulullah’ın hadislerinde adetli/hayızlı Kur’an okuyamaz diye bir hüküm yoktur.

7- Adetli bayanlara Kur’an okuma yasağı koymak hafız olanların unutmasına ve Kur’an’ı tebliğ edememe sıkıntısına neden olmaktadır. Ayrıca adetli hanımların camileri gezmelerinde de bir sakınca yoktur. Onları pis oldukları için camilere almayanların kendi zihinleri pislik içindedir.

8- Cünüp olmak pis bir durum değildir vücudumuzun doğal tepkisidir. Bu durum sadece namaz için şarttır, yoksa Kur’an okumaya ve anlamaya mani değildir.

9- Cünüp ya da adetli kişiye Kur’an okumak yasaksa o zaman besmele Kur’an’da Neml suresinde bir ayettir, öyleyse cünüplerin ve adetli günlerinde bayanların besmele çekmeleri günah mı? Cünüp kişi besmele çekerek boy abdesti almak isterse duş alamaya günah işleyerek mi başlıyor?

10- Kur’an’da yer alan abdest ve gusül ayetleri namaz kılabilmek içindir. Abdesti, teyemmümü ve guslü emreden hiçbir ayette Kur’an okuma ya da tutma yasağından bahsedilmez. Kendimize yeni yeni yasaklar icat etmeyelim.

11- Allah, Kur’an okuma şartını koymuştur: Şeytan’dan Allah’a sığın (Nahl, 98). Abdest ve gusül şartı yoktur. Ve hiç kimse Allah’ın koymadığı bir şartı ileri süremez. Bu dini zorlaştırmaktır.

12- Abdest alsa daha iyi denilemez. Soğuk kış gecelerinde, kutuplarda, askerde, gezide vs. hayatın farklı alanlarında bu gereksiz şartı öne sürmek Kur’an ile insanlar arasına engeller koymaktır.

13- Kur’an’a abdestsiz dokunma ile Vakıa suresinin ayetlerinin bir ilgisi yoktur burada kast edilen “Kur’an’ı Muhammed’e şeytanlar getirdi” diyenlere cevap vermektir. Yani Allah tarafından korunan Kur’an’a onu Nebiye getirmekle görevli olan meleklerden başkası dokunamaz anlamına gelir.

14- İlgili ayette “dokunmasınlar” denmiyor, “dokunamazlar” deniyor. Yani istese de dokunamayacak kişilerden bahsediyor bunlar da şeytanlardır. İsteseler bile Kur’an’a müdahale edemezler demektir.

15- Ayette geçen “Mutahherun” ifadesi temizlenenler değil bir başkası tarafından arındırılıp temizlenen anlamına gelir eğer abdest almak birbirlerinin zannettiği gibi farz ise bu kişinin kendisini temizlemesi yetmez onun bir başkasının temizlemesi gerekir. Ancak burada arındırılanlar/temizlenenler meleklerdir denilirse ortada hiçbir sorun kalmaz, çünkü Allah’ın vahyini ancak Allah tarafından temizlenen melekler yeryüzüne indirebilir.

16- Vakıa 79. Ayeti bu konuda delil getirmek şu açıdan da yanlıştır. Bu ayetin idirilişinden yaklaşık 10 yıl sonra abdesti tarif eden ayet gelmiştir. Bu on yıllık süre içerisinde ashabın Kur’an’a hiç dokunmadığını kim iddia edebilir?

17- Kur’an okumak ve öğrenmek (ister yazılı ister ezbere) her Müslümana farzdır. Farz olduğu kesin olan bir hüküm şüpheli ya da yoruma açık ihtimallerden ötürü iptal edilemez. Dolayısı ile hiç kimse birilerinin yaptığı yanlış yorumdan hareketle “Abdestsiz, cünüp ve adetli hanımlar Kur’an okuyamazlar” diyemez.

18- Konu ile ilgili rivayetler bizzat nakledenler ve delil olarak kullanalar tarafından da zayıf ve güvenilmez kabul edilmiştir. Şimdi güvenilir olmayan rivayetlerden hareketle kesin güvenilir olan Kur’an yorumlanabilir mi? Kesin olan Kur’an’ı tartışmalı nakillere göre anlamaya çalışmak gerçeği saptırmaktan başka bir şey değildir. Kur’an kendi iç bütünlüğünde yorumlanır, uydurma-zayıf görüşlere göre değil.

19- Eğer içinde Kur’an olan ya da Kur’an yazılı olan bir şeyi abdestsiz tutmak caiz değilse abdestsiz telefon, cd, radyo, televizyon, bilgisayar, mp3 çalar gibi dijital cihazları tutmanız da caiz değildir. Öyleyse bu yeni bir fetva doğurur “Teknolojiden abdestsiz yararlanmak caiz değildir” Hatta Kur’an’ı ezberleyen bir kişiyle tokalaşmadan önce abdest almamız bile gerekebilir.

Kısacası ister cünüp olun, ister adetli isterse de abdestsiz… Her hal ve şartta Kur’an okunabilir, dokunulabilir. Hiçbir kısıtlayıcı yasak yoktur. Allah isteseydi kendisi bir yasak koyar ve konu kapanırdı.