Türkiye’nin Afrin'e girmiş olmasını önemsediklerini ifade eden Çavuş, “İşsizlik, yoksulluk, piyasa durgunluğu, iç tehditlere bağlı terör meselesinden dolayı ülkemizin içinde bulunduğu durum. Afrin'de askerimiz bir mücadele içinde. Afrin'deki askerlerimizin Afrin'e girmiş olmasından dolayı emperyalizmin bize dayatmaya çalıştığı, ülkemizin Suriye komşumuzda ülke oluşturmaya çalışmışlardı. Emperyalizm bize bunu dayatmıştı. Türkiye cumhuriyeti ordusu da bu oluşuma izin vermeyeceğini çok net bir şekilde teröre karşı dimdik durarak göstermiştir. Ordumuzun Afrin'e girmiş olmasını önemsiyoruz. Şahadet şerbeti içen şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Ordumuza başarılar diliyoruz. Bu konuda tarafımızın net olduğunu kamuoyu tarafında bilinmesini de isteriz” dedi. İş gücü, kalifiye eleman oluşturma anlamında küçük esnafa hükümetin destek vermesi gerektiğini ifade eden Çavuş, şöyle konuştu: “İşsizlik konusunda hükümet rakamları manipüle ediyor. Rakamlarla çok oynuyor. Örneğin enflasyon rakamları ile oynarken bazı kavramları çıkarıp başka kavramlar koyuyor. Bu da enflasyon çok düşükmüş gibi gösteriyor. İşsizlik rakamları açıklarken gerçek rakamlar yerine TÜİK rakamları ile açıklama yapıyor. Bunu net söylüyoruz. Sokaktaki işsizlik rakamları çok yüksek oranlarda seyrediyor. Her 5 gencimizden biri işsiz deniliyor ama bence her 5 gençten 2’si işsiz olduğu söylemek isterim. Orta yaş sınıfında bu rakam daha da artıyor. Adıyaman’daki kahvehaneler doluluğu, Adıyaman’daki parkların doluluğu, Adıyaman’da bir işe başvuru rakamlarına baktığımızda korkunç rakamlarla karşılaşıyoruz. İşsizlik noktasında hükümet sınıfta kalmıştır. Bu işsizlik biraz daha öteye gittiğimizde hiçbir iş başvurusu yapmayan çok devasa nüfus var. Çünkü insanlar artık umutsuz. Dışarı çıktığımızda kimle konuşursanız konuşun, işsizlikten yakınır. Çekini ödememekten, iş yapamamaktan, işçi çalıştıramamaktan şikayetçi. Türkiye, iş bulmaktan ziyade iş gücüne yeni eleman katmaktan, kalifiye eleman bulma sıkıntısı yaşanıyor. Bu Adıyaman ve Türkiye’nin önündeki kalifiye eleman sıkıntısı ortaya çıkaracak. Biz bazen burada hükümeti eleştirirken, hükümeti destekleyen bazı stk’lar, işi beğenmeyenler var diyor. Bir insan işi beğenmiyorsa bu sizin verdiğiniz ücretle alakalıdır. Sizin verdiğiniz iş gücü ile alakalıdır. Bu o kişiye iş verirken, ona vaat ettiğinizden çok daha fazlasını iş gücü olarak yüklemenizden alakalıdır. Kişiye iş veriyoruz, iş beğenmiyor. Bunun adı ucuzculuktur. Bunun adı manipüle etmektir. Popülizmdir. Biz Adıyaman’daki kahveneleri dolaştığımızda ciddi bir genç nüfusun oturduğunu görüyoruz. İşsiz insan ne yapar. İşsiz insan devletin toplumun ve aile bireylerinin zararlı gördüğü şeylere yönelmeye başlar. İşte terör beslenme kaynaklarıdır. Bir insan işi var ise çok daha az zamanını çok daha farklı şeylere ayırır. Bizim özellikle iş gücü anlamında, kalifiye eleman oluşturma anlamında, küçük esnafa hükümetimizin destek vermesi lazım. Organize sanayiyi geziyoruz, adeta in, cin top oynuyor. Hiç kimse yok. Çıkın çarşıya, bir umutsuzluk var. Bunu aşmamız lazım. Bunu insanlara iş vaat ederek, aş vaat ederek umut vaat ederek aşacağız”