Başkan Koca açıklamasında: “Pandemi sürecinde devlet desteklerinden (1000 TL gelir desteği-500 TL kira desteği) yararlanmak için gün sayan mükellefler için ilgili odalar maalesef ciddi bir gayret içerisinde olamadılar." Kendi esnafından alışveriş yap "diyerek gazete manşetlerinde ve Sosyal Medyada yer almak gibi bir kolaycılığa kaçmak belki sizi tatmin edebilir ancak sivil toplum kuruluşlarının üstlendiği vicdani görev ve sorumluluğu sizlere hatırlatmak isterim. Bu vicdani sorumluluk şunu gerektirir: “Her mahalleye en az 10 tane ulusal market ruhsatı verilirken, yetkililerin karşısında durup bir dakika sayın başkanım! benim esnafım benim tüccarım ne olacak diye bir serzenişte bulundunuz mu acaba? Bırakın bir eylemi söylemde bulundunuz mu? Yerel marketlerin sayıları bir elin parmağını geçmiyor ilimizde ancak her mahallede mantar gibi ulusal markalar şube açıyor. En küçük yerel markette en az 6 tane personel istihdam edilirken ulusal markalarda işler 2 personelle götürülüyor. Üstelik hiç bir ürün ilimizden alınmıyor(ekmek dışında)o da her gün nakliye maliyeti bindireceği için maliyetten kurtulmak için yoksa ekmeği bile dışarıdan toplu 50 kuruşa mal ederler emin olun. Ulusal markalar toptan aldıkları için ,çok daha ucuza mal edebiliyor ürünleri ve daha düşük karla satıyor doğal olarak. Üstelik ulusal markaların satmadığı hiç bir ürün yok neredeyse. Boyasında, tamirat malzemelerine kadar, beyaz eşyasında ısıtıcısına kadar, konfeksiyonundan ayakkabıya kadar, kırtasiyesinden bilgisayarına kadar. Aklınıza ne gelirse girdiğiniz zaman boş çıkmayacağınız bir ürün yelpazesine sahipler. Vatandaşta bu sıkıntılı günlerde elbette daha ucuz olana rağbet ediyor. Ben açılmasın demiyorum ulusal markalar ilimizde ancak her yapılan inşaat daha ruhsatını almadan zemin katını bir ulusal marka hemen kapatıyor peşin veriyor kirasını. Üstelik kiralar öyle düşük de değil, dolayısıyla kira sektörüne de ciddi bir darbe vuruyor. Zira yan tarafı kiraya tutacak olan mükellefe hemen ulusal markanın kirası baz gösteriliyor ve maalesef esnaf artık kirasını bile çıkaramayacak seviyeye gelip bir yılı doldurmadan terkini verebiliyor. Bütün bu sorunları arttırabiliriz ancak konu sorunları tespit etmek değil, çözüm yolları bulabilmekte yatıyor. Sorunun değil çözümün bir parçası olmak sivil toplum kuruluşlarını temsil eden yetkililer için öncelikli olmalıdır.” Dedi.

DEVREN KDV DERHAL MÜKELLEFLERE İADE EDİLMELİDİR.

Ülkemizde KDV Beyannamelerinde yaklaşık olarak 250 milyar TL civarında devreden bir birikmiş KDV’nin olduğunun altını çizen başkan Koca; “Bu bağlamda temsil ettiğim Adıyaman Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası olarak bir önerim olacak Maliye Bakanlığına. Kabaca her 5 mükelleften 4 tanesinin aylık olarak KDV'si devretmektedir. 2020 yılı bütçesine göre KDV'nin bütçedeki yeri %35,7'dir.Bazı ülkelerde devreden KDV mükelleflere 3 ayda bir nakit iade ediliyor. Zira bu para devlete ait bir para değil. Mükellefin kendi ticaretinden doğan birikmiş KDV’sidir. Yani mal veya hizmet satın alırken ödediği peşin KDV dir. İş yeri yanan, iflas etmiş mükelleflerde bile gözlediğimiz devreden KDV nin sıfırlanarak terk işlemlerinin yapıldığı yönünde oluyor. Bu haksızlığı gidermek Maliye Bakanlığının görevidir. Evet pandemiden dolayı sıkıntılar çekiyoruz işte size birikmiş ciddi bir kaynak. Üstelik tamamen vergi mükellefinin kendisine ait bir alacak bu. 3 aylık kısmi bir destek olan 1000 TL veya 500 TL kira desteği kimsenin ihtiyacını gidermeyecektir ama mükelleflere birikmiş devreden KDV ler iade edilirse eğer bir çok ihtiyacını karşılayacaktır Şirketler ve bilanço mükellefleri bize destek yok mu ? diye her gün Mali Müşavirlerinin kapısını çalıyor. Zaten devreden KDV nin iadesi kanunen de haksız bir ödeme olmayacaktır. Ayrıca Beyannamelerde yıllardır birikmiş kdv sonraki aylara devredilerek olmayan bir stok birikimi bilançolarda sıkıntılı bir şekilde göze çarpmaktadır. Önerimiz devreden kdv nin nakit iade edilmesi yönündedir.” Dedi.