Yeni Zelanda Katliamı ve Düşündürdükleri

Bilirim, adına yapılacak hiç bir şey, sende olan itibarı sana sağlayamaz. Zaten sende olanın gölgesinde olmak gibi bir ayrıcalığa sahipken, ayrıca senden nemalanma hadsizliğimiz de olmamalıdır.

Çünkü senin dünyaya nam saldığın dönemde gölgene sığınmak isteyen milyonlar vardı. Şehidimin kanından alan allığının üzerine düşen Hilal "İslamiyet’i"; Yıldız ise "Türklüğü" temsil etmektedir.

Dedemizden bizlere miras iken kudret ve zaferler, kaç haçlı seferini durdurmuşken atalarımız, dünya atının nalları altında ezilirken dedelerimizin ve hatta gemiler dağlara tırmandırılarak denizler aşılıp devir bile sonlandırırken, işte o dedelerimizin torunları şimdi yakamızdaki bayrakları yadırgar oldular maalesef.

Dolayısıyla bir İngiliz oyunu olarak kendini Yeni Zelanda’da gösteren farklı tarz haçlı saldırıları karşısında nasıl tavır almamız gerektiği konusunda yüksek düzeyde toplantılar ve demeçler beklerken, maalesef basit bir vaka olarak değerlendiriliyor olması ne kadar da acı bir durum... Fransa’daki saldırılar aklıma geldiğinde alınan tavra bakıyorum bu olaya gösterilen reaksiyona bakıyorum çok vahim.

Hiç bir caydırıcılığı kalmayan toplumlar kendi varlıklarını etki altında kalmadan sürdürmeleri imkânsızdır. Behemehâl toparlanmamız gerekiyor. Değerlerimize önce kendimiz saygı duymalıyız ki dünyaya karşı da dik durmasını becerebilelim. Umarım bu saldırı bir nebze olsun uyanışımıza vesile olur...


Yerli sapıkları ve duyarsızları da kınıyorum...

Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun inşallah.