Aydın açıklamasında; “3 Kasım 2002 günü Türkiye siyasi hayatı için büyük bir değişimin başlangıcı olmuştur. Sık sık değişen koalisyon hükümetlerinin sorunlara çözüm üretemediği bir ortamda, siyaset kurumu itibarını büyük ölçüde kaybetmişti. Lakin 3 Kasım 2002 seçimlerini diğerlerinden farklı kılan bir yönü vardı. Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilmesiyle birlikte, dünyanın en eski ve büyük şehirlerinden biri olan İstanbul’u çok kısa bir süre içerisinden kronik zannedilen sorunlarından kurtararak, şehir için umut haline gelen Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kurulan AK Parti de, kuruluşundan bir yıl sonra, işte bu genel seçimlere katılıyordu. Yerleşik medyanın o günlerde ‘muhtar bile olamaz’ manşetlerini attığı bir zaman ve zeminde, liderimiz Erdoğan, hiçbir olumsuzluğa teslim olmayarak davası ve hedeflerini toplumun tüm kesimleriyle paylaşarak, partimizi 3 Kasım 2002’ye taşıdı. Nihayetinde, seçim sonuçları şunu gösterdi ki; milletin umudu; AK Parti sandıktan tek başına iktidar olarak çıkmıştı. Millet, TBMM’ye gönderdiği 365 milletvekiliyle tek başına hükümet etme yetkisi vermişti. AK Parti’nin kuruluşunda; ‘Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır’ diyen AK kadroların lideri, 3 Kasım 2002’den sonra da girdiği tüm seçimleri hem de oylarını artırarak göğüslemiş, bu süre zarfında Türkiye’nin çözülemez zannedilen meselelerini kısa sürede çözüme kavuşturmuş, dünyanın en büyük projeleriyle ülkemizi buluşturmuş, Başbakanlık’tan Devlet Başkanlığına giden yolda; kapatma davası, e -muhtıra, 367 krizi, gezi parkı, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz hain darbe girişimlerinin yanında son olarak da döviz kuru üzerinden yapılmaya çalışılan ekonomik kuşatmayı bertaraf ederek, Türkiye’nin sırtına saplanmak istenen hançerleri, milletiyle bütünleşerek; cesareti, feraseti ve basiretiyle engellemiş ve Türkiye’yi bölgesinde ve dünya ülkeleri arasında her yönüyle gelişmiş bir lider ülke haline getirmiştir.” Dedi. ESKİ TÜRKİYE HAYALLERDE KALDI Türkiye’yi; gündemi belirlenen bir ülkeden dünyanın gündemini belirleyen bir ülke haline dönüştüren, dünyanın en çok insanı yardım yapan ülkesi haline getiren, BM Genel Kurul toplantılarında, “dünyanın 5’ten büyük” olduğunu vurgulayarak uluslararası statükoya başkaldıran ve her daim mazlum milletlerin yanında saf tutan Recep Tayyip Erdoğan’ın, iktidara gelişimizin 16. yılında Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız olması AK kadrolar olarak milletimiz adına duyduğumuz en büyük sevinç kaynağımızdır. Sayın Genel Başkanımıza ve bu davaya güvenen, desteğini ve teveccühünü gün geçtikçe artıran milletimiz, her zaman başımızın tacı olmaya devam edecektir. Bu kutlu seferde bizlere milletvekili olarak, kendilerine hizmet etme onurunu tevdi eden, desteği ve duasını bizlerden hiç esirgemeyerek yolculuğumuzda yanı başımızda olan bütün Adıyamanlı hemşerilerime ve milletimize bu vesile ile bir kez daha yürekten teşekkür ediyorum. “VAKİT; TÜRKİYE VAKTİ” 31 Mart 2019 tarihinde gerçekleştireceğimiz yerel yönetimler seçimlerinde de Allah’ın izni, milletimizin desteğiyle Türkiye genelinde ve Adıyaman ilimizde büyük bir başarı örneği sergileyerek, merkezi hükümet ve yerel yönetimlerde oluşturacağımız sinerji ile milletimizi 2023 ve 2071 hedeflerimizle buluşturacağız. İnşallah önümüzdeki dönemde dünyada da “Vakit; Türkiye Vakti” olacak. Buna yürekten inanıyor, saygılarımı sunuyorum.