KIRAÇ’TAN MİRAÇ’A

Müminlerin baharı üç aylar mevsimindeyiz. Bereket, rahmet, mağfiret ırmakları gürül gürül akıyor… Görene ve duyana her taraf güzellik, her taraf esenlik.

Dünyamız ahir zamanda. Kıraç bir dönemdeyiz. Kalplerimiz kurudu, aç toktan habersiz, garipler sessiz; zalimler avaz avaz. Salgınla terbiye ediliyoruz, sellerle sallanıyoruz, seslerle irkiliyoruz ama yeterince ders alıyor muyuz? Meçhul.

Kalbimiz durdu, dünya durdu. Merhameti unuttuk, gökler rahmeti kesti. Zenginin payındaki fakir hakkı lükse sarf edilir oldu. Kıraç olduk. Kıraçlaştık.

İşte bu ahvalde Rabbimiz sonsuz merhameti ile dua ve umut kapısını hep açık tutuyor. Bugün idrak ettiğimiz Miraç Kandili de bir fırsat kapısı. Fırsatlar tek seferliktir. Kaçırmamak lazım. Kıraçtan Miraç’a çıkmak için geldi kapımıza Burak. Binme vakti. Göklerin ve Yerin Sahibi’ne yönelme vakti.

Bu Miraç ki sadece bir gece cami ile ihya edilmeyecek kadar kıymetli. Miraç’ın kandil olup kalplerimizi ve dünyamızı aydınlatabilmesi için geceyi beklemeyelim. Elimizden ne geliyorsa ona yönelelim. Kalemimiz varsa hayır yazalım. Kılıcımız varsa hayra çıkaralım. Paramız varsa fakiri hatırlayalım. Fakirsek Rızkın Sahibi’ne müraccat edelim. Dilimizi hayırda ıslatalım. Tebessüm edelim. Hurma da olsa sadaka verelim. Umut olalım. Umut aşılayalım. Miraç o Miraç ola ki hep beraber kıraçtan kurtulalım.

Miraç Kandilimiz mübarek olsun.