Alkayış, açıklamasında, 28 Şubat 1997'de Milli Güvenlik Kurulunun Türkiye siyaset tarihinde eşi benzeri olmayan, ülkenin güvenliğiyle ilgili olmayan siyasi kararlar aldığını anımsattı. O zaman halkın oylarıyla seçilmiş Refah Yolu hükümeti düşürülmesi için bir süreç başlatıldığını aktaran Alkayış, "İşte bu kararlardan sonra Refah Partisi kapatıldı. Necmettin Erbakan hocamıza siyasi yasak getirildi. İstanbul Büyükşehir'de Belediye Başkanımız olan şuandaki Cumhurbaşkanımız Belediye Başkanlığından düşürüldü ve siyaseten yasaklandı. Akabinde Fazilet Partisi kapatıldı. İmam Hatiplerin orta kısmı kapatıldı ve maalesef işin sermeye adı altında Anadolu insanın ekmeğine çok ciddi manada darbeler vuruldu, gazeteler kapatıldı, mahkemeler açıldı. Bu halkın inancına ve meşhur hükümete karşı bir cephe avı başladı ve bu süreç bin yıl sürecek denildi ama maalesef 10 yıl bile süremedi çünkü halktan destek almazsan, halktan beslenmezseniz, halkın inancına tercüman olmasanız, halka rağmen hiç bişey yapılmıyor, yapamazsınız"dedi. "O günler tabi biz Fazilet Partisi İl Başkanıydık, maalesef partimiz haksız bir şekilde kapatıldı ve Türk siyasi hayatına müdahale edildi"diyen Alkayış, şunları kaydetti: "Bugün hangi noktadayız, dün ölüm yıl dönümüydü, Anadolu insanı herkes Erbakan hocamızı rahmetle yad ediyor, siyaseten gazete kupürlerine baktığınızda bir daha muhtar bile olamaz diyenler Recep Tayip Erdoğan bugün ülkenin Cumhurbaşkanı. Halkın oyuyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı, bu geleneğin yakın tarihte de siyaseten bir alternatifi görünmüyor çünkü biz halkımız ne düşünüyorsa onu yaşıyoruz, nasıl yaşıyorsa onu yaşıyoruz, kendimizi odaklamış durumdayız, umut ederiz ki; buradan ve dünyanın en gelişmiş demokrasisine sahip ülkesi oluruz, bir daha vesayet odakların müdahale etmediği bir sistemi hep beraber var ederiz"