ABD'nin Kudüs'te İsrail Büyükelçiliği açması kararı sonrası Filistin halkı sokağa dökülürken, protestolara karşılık İsrail askerleri gerçek mermiler kullanarak 59 Filistinliyi şehit etti, 2 bini aşkın Filistinlinin ise yaraladı. Yapılan katliamın ardından Adıyaman Sivil Toplum Kuruluşları Platformu üyeleri, katliamı protesto ederek, İsrail bayrağını yaktı. Mimar Sinan Kültür Parkı önünde toplanan Adıyaman Sivil Toplum Kuruluşları Platformu üyeleri ile AK Parti Adıyaman İl Başkan Vekili Mehmet Dağtekin, İlçe Başkanı Mustafa Alkayış, Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, MHP Adıyaman İl Başkanı Hüseyin Özgün, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz, STK temsilcileri ve siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda vatandaş protestoya katıldı. Toplanan grup ellerinde Türk ve Filistin bayrakları ile Gölbaşı Caddesi üzerinden yürüyerek, Demokrasi Parkı önünde toplandılar. Toplanan grup adına açıklamada bulunan Adıyaman Sivil Toplum Kuruluşları Platformu adına Siret Derneği Başkanı Ali Tamer, " Rahmet ayı olan Ramazan’a girmeye birkaç saatin kaldığı şu anda, Şehit Sahabi Safvan b. Mu’attal’ın (ra) ve 8 yıl önce Mavi Marmara gemisinde kanını, canını Kudüs davasına feda eden Şehit Fahri Yaldız’ın iman kardeşleri olarak zalime zalim demek suretiyle lanetlemek, mazluma da mazlum demek suretiyle desteklemek adına toplandıklarını söyledi. Ali Tamer, "Bugün Kudüs hiç olmadığı kadar ciddi bir işgal ve tehdit altındadır. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. 1917’de başlayan işgal süreci bugün itibariyle bambaşka bir noktaya taşınmıştır. ABD’nin Tel Aviv’deki büyükelçiliğini 7 Aralık 2017’de ilan ettiği üzere bugün Kudüs’e taşıması, biz Müslümanların asla kabul etmeyeceği bir durumdur" dedi. "Kudüs Müslümanlarındır ve ebediyyen Filistin’in başkenti olarak kalacaktır. Onun için katil İsrail’in ve onun emellerinin taşeronluğunu yapan emperyalist sistemin baş aktörü, en büyük zalim olan Amerika’nın bu adımı bizim için yok hükmündedir" ifadelerini kullanan Tamer, şöyle konuştu: "Katil İsrail kendine yakışır bir barbarlık ve insanlık suçuyla elliyi aşkın Filistinli kardeşimizi katletmiş, 2 bini aşkın Filistinli kardeşimizi de gerçek mermilerle, insansız hava araçlarından gaz bombası yağdırmakla yaralamıştır. Ve maalesef bu katliam ve saldırılar artarak da devam etmektedir. Yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan ve kendi topraklarını savunan masum Filistin halkına yönelik bu katliamlar, elleri kuruyasıca siyonistlerin ve işbirlikçilerinin yüz karası olduğu kadar; Dünyanın bu katliamlara ve işgale ciddi bir tepki göstermeyip sessiz kalması da insanlık adına kapkara bir leke olmuştur" Ali Tamer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Halkı müslüman olup, idarecilerinin katil İsrail ve en büyük zalim olan Amerika’nın uşaklığını yaptığı Mısır, Suud, Birleşik Arap Emirlikleri gibi birçok Müslüman ülke yöneticilerinin Kudüs davasına olan ihanetleri başta Filistinlileri olmak üzere nüfusu iki milyara yaklaşan Ümmet-i Muhammed’in (sas) her bir ferdini derinden yaralamaktadır. Bugün sadece Müslümanların değil, insanlığını yitirmemiş yeryüzünün vicdan sahibi tüm insanlarının bu zalimlerden ve onların uşaklarından hesap sorma zamanı gelmiştir. Biz şuna iman ediyoruz! Allah zalime asla fırsat vermez. Zulmünde boğulsun diye mühlet verir. Zalimler bir gün elbette kendi zulümlerinde boğulacaklardır. Bugün kâfirin sesinin çok çıkmasının, zulmünde hadsiz ve pervasız olmasının sebebi onun kudretinden filan değildir. Biz Müslümanların acziyetinden, tembelliğinden, Dünya’ya dalıp Ahireti unutmasından kaynaklanmaktadır. Eğer biz Müslümanlar olarak Allah yolunda çalışmaya gayret etmiş olsaydık, bu kadar Dünya’ya dalmayıp Allah’ın yüce ismi için mücadele etmiş olsaydık Ümmet olarak imanımızdan aldığımız izzetimizi kaybetmezdik. Bugün maalesef düşmanın göğsüne korku veren heybetimiz bizden silinip gitmiş durumdadır. Hâlbuki bizim dağları titreten Ömer ibn. Hattab’larımız, Selahaddin-i Eyyubilerimiz vardı. Onlar Özgür Kudüs’ün sarsılmaz yiğitleriydiler. Kudüs işgal altındayken onlar yaşamayı kendilerine âr kabul ettiler. Onun için bizim yeniden dönüp kaybettiğimiz izzet ve heybeti kazanmamız lazım." KUDÜS SEVDASINI EVLERİMİZE TAŞIYACAĞIZ Kudüs sevdasını evlerin taşıyacaklarını dile getiren Tamer, "Şunu da unutmayalım ki kahrolsun İsrail demekle İsrail kahrolmuyor. İsrail ve onu temsil eden zihniyet Kudüs’ten önce evlerimizi işgal etti. Bunun farkına varalım artık. Önce evlerimizi işgalden kurtaracağız ki Kudüs’ü de işgalden kurtarabilelim. O sebepledir ki biz buradan Adıyaman’ımızın Sivil Toplum Kuruluşları olarak öncelikle elleri, ayakları öpülesice olan analarımıza seslenmek istiyoruz! Bir zamanlar Şarkın en sevgili sultanı Selahaddin’leri, Konstantiniyye Fatihlerini doğuran Analarımıza seslenmek istiyoruz! Evlerinizde size emanet edilen bu Ümmetin evlatlarına bu çağın Selahaddin’leri, Fatihleri olma ümidiyle bakmak zorundasınız. Böyle bakacaksınız ve Onları öyle bir yetiştireceksiniz ki Allah’ın izniyle O evlatlar çağın Selahaddin’leri olarak yeniden Kudüs’ü özgürlüğüne kavuşturacaklar. Birazdan bu meydandan ayrılarak evlerimize gideceğiz. Ama evlerimize giderken Kudüs sevdamızı burada bırakmayacağız. O sevdayı buradan alarak yüreklerimize ve evlerimize taşıyarak gideceğiz. Şu mübarek günlerden başlayarak gecelerimizi seccadede gözyaşları ile yıkayacak, gündüzlerimizi de Kudüs sevdasına azık taşıyarak geçireceğiz." "Makamları, mevkileri, işyerinizi, okulunuzu, evinizi okçular tepeniz olarak belirleyin"ifadelerini kullandı. "Düşmanın sesinin çok çıkması bizim sesimizin kısık çıkmasındandır, bunu sakın unutmayalım" diyen Tamer, konuşmasını şöyle tamamladı: "Onun için bir kez daha kalkın ayağa ey Ümmet-i Muhammed’in fertleri! Kalkın ve kâfiri kahredecek işler yaparak sesinizi yükseltin diyoruz. Bulunduğunuz makamları, mevkileri, işyerinizi, okulunuzu, evinizi okçular tepeniz olarak belirleyin. Siyonizmi ve uşaklarını kahredecek işler yapın. Asıl işte o zaman kahrolacak İsrail! İşte o zaman kahrolacak ABD! İşte o zaman kahrolacak zalimlerin uşakları. Özgür Kudüs’e erişene kadar durmayacak, her daim çalışacağız. Sadece İsrail Mescidi Aksa’yı bombaladığı zaman, Gazze’ye saldırdığı zaman aklımıza gelmeyecek Kudüs davası. Kudüs davasını hiçbir zaman aklımızdan çıkartmadan yürüyeceğiz. Adıyaman Sivil Toplum Platformu olarak buraya kadar gelip bu güzel amelin insanları olduğunuz için Rabbim ebeden sizlerden razı olsun diyoruz. Allah’ın izniyle bir dahaki buluşmamız Özgür Kudüs’ün bayramını kutladığımız gün olsun. Allah’ım bunu bize nasip eyle! Ey Kudüs! Eğer unutursak biz seni; allah da unutsun bizi" Açıklamanın ardından Filistin'de hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kılındı. Toplanan grup getirdikleri İsrail bayrağını yakarak dağıldılar.