Haber-Metin Harıkçı

2 Çocuk babası Mehmet Sapan bu mesleği 27 yaşında iken kurslara giderek öğrendiğini dile getirdi. Hevesli olarak başladığı mesleğini 30 yıldır severek sürdürdüğünü ve ihtiyaç duyulan bir meslek olduğunu ekledi. Mesleğinde ilk kuşak olduğunu belirten Sapan, çırak bulamadığını ve eski zamanlardaki gibi gençlerin bu tür mesleklere ilgisi olmadığını söyledi.

“Adıyaman’da da ihtiyaç duyulan bir meslektir”

“İşini severek yaptığını ve atıl durumdaki makinelere yeniden hayat verdiğini belirten Tamirci Mehmet Sapan şunları söyledi;

Ninelerimizin, teyzelerimizin, ablalarımızın kullandığı dikiş makinelerini çöpe atmaktan kurtarıyorum. Makinelerin bakımını yapıp elektrikli ürün haline getiriyorum. Böylelikle hem daha kullanışlı oluyor hem de topluma faydalı bir ürün haline geliyor. Bu meslek çok nadir bir meslektir. Şimdilerde pek uğraşanı da kalmadı. Bende gençliğimde buna heves ettim, gittim eğitimini aldım daha çok hoşuma gitti. Daha çok ilgimi çekti. Bence Adıyaman’da da ihtiyaç duyulan bir meslektir. Sonuç olarak eski de olsa hala kullanan insanlar var. Bozulduğu zaman genelde hep yakın illere gidip tamir ettiriyorlardı. Ama 30 yıldır ben bu işi yaptığım için buradan dışarı makine gitmiyor ben yapıyorum. Bölgede dahi bu işi çok yapan kişi yok. Bu yüzden bu makineleri çöpe atmaktan kurtardığım için huzurlu oluyorum”

“Dikiş makinesi eskiden genç kızların çeyizinde olmazsa olmazdı”

Bu mesleği sürdürecek insanların yok denecek kadar az olduğunu söyleyen Sapan sözlerine şunları ekledi;

Eskiden yine dikiş makinesi tamircileri azdı fakat tamire getiren müşteriler çoktu. Bundan 20-30 sene önce bir genç kızın çeyizinde olmazsa olmazı idi. Kadınlar çokça kullanıyorlardı. Şimdi pek kullanan yok. Ama eskiler hala kullanıyor. Onlar için ihtiyaç oluyor. Önceden bir elbisenin söküğünü diktirmek için terziye gidiyorlardı. 30-40 liraya diktiriyorlardı. Ama uygun fiyattaki 500-600 TL’ye aldıkları dikiş makinelerini ömür boyu kullanabiliyorlar. İstedikleri gibi kendi elbiselerini dikiyorlar. Ya da birazcık dikiş nakış biliyorlarsa modelini çizip kendi eteklerini pantolonlarını dikiyorlar artık. Bence ihtiyaç duyulan bir eşya. Bana da bazen günde 4 tane bazen de 4 günde 1 tane dikiş makinesi geldiği oluyor. Devletimizin de bütün illerde açmış olduğu halk eğitim merkezlerine bağlı dikiş nakış kursları da bulunuyor. Adıyaman’da da nereden baksanız mahallelerde de dikiş nakış kursları bulunuyor. Hanımlar da eğitim alıyor, öğreniyorlar. Sonra geliyorlar benden 2. el makine alıyorlar. İşlerini görüyorlar. Yani herkes kurstan öğrenip kendi işini de kendi hallediyor. O yüzden de meslek adına pek bir şey kalmıyor. Çırak ta bulamıyorum. Şimdi gençler hep okumaya yönelmiş durumda eski mesleklere pek ilgileri yok”.