Yazıma “mobbing ve siber mobbing için merhem” diye bir başlık düşündüm ve sonra sağlık otoriteleri yanlış anlar diye henüz baskıda olup haftaya sizlerle buluşacak olan yeni kitabımın da adı olan, “Tüm Yönleriyle Mobbing ve Siber Mobbing” adını vermeyi uygun buldum.

Merhem; ilaç, derde deva, çare anlamında kullanılan bir sözcüktür. Mobbing (yıldırma) ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte siber mobbing (teknolojik yıldırma), her geçen gün ciddi artışlar göstermekte ve bu artışlara bağlı olarak da nice çalışan başta olmak üzere, yönetici ve işveren acı çekmektedir. Kitapta mobbing ve siber mobbing nedeniyle acı çekenlere adeta bir merhem olmayı amaçladım.

“Tüm Yönleriyle Mobbing ve Siber Mobbing” ismi, bir kitap için iddialı bir isim olduğunun farkındayım. 2010 yılından bu yana çalıştığım “mobbing” alanında çok sayıda kitap, kitap bölümü, makale ve köşe yazısı yazdım. Seksen binin üzerinde çalışana eğitim verdim. Çok sayıda TV, radyo programının yanı sıra demeçler verdim. Arzum ve hayalim bu alanda çalışma hayatına “mobbing ve siber mobbing” ile ilgili bir “final kitabı” ya da “başucu kitabı” kazandırmaktı. Şükürler olsun ki uzun yılların birikimini, iki yıllık özel okuma, araştırma ve yazma sürecinde bazı dostlarımın da desteğiyle tamamlamak nasip oldu. Bundan sonraki süreçte kitabın okuyucuyla buluşmasında herkesin destek vereceğine inanıyorum.

Bu kitap, “mobbing ve siber mobbing” konusu ile buna neden olan diğer başlıklarda akademisyen, hâkim, savcı, avukat, denetim görevlileri, işletmelerin/kurumların insan kaynaklarında görev yapanlar, işveren, yönetici, mobbing mağdurları ve her kademedeki çalışana hizmet etmek üzere tasarladım. Yani "mobbing ve siber mobbing" ile ilgili hemen her konudaki sorulara cevap bulunabilecektir diye düşünüyorum. Kuşkusuz hayat çok dinamik ve gelişken olduğundan, cevapsız kalan sorular için her zaman olduğu gibi bize ulaşılabilmektedir. Ayrıca, mobbinge yol açan yönetim ve liderlik sorunları, liyakat, ehliyet, emanet ve adaletsizlik halinde oluşabilecek sorunlar, çalışma hayatı ile ilgili deney ve sendromlar, hemen tüm mobbing anket ve araştırma sonuçları, yasal düzenleme ile güncel kurum ve yargı kararları, ülkemizin taraf olduğu uluslararası karar ve sözleşmeler, dünyada mobbing başlığı ile yirmiden fazla ülkenin mobbinge ilişkin yasal düzenlemeleri, araştırmacılar için mobbing ölçeği ve benzeri anketlere, eğitim ve çözüm önerileri gibi pek çok başlıkta konulara yer verdim.

Kitap bilimsel olmakla birlikte toplumun her kesimi ile bütünleşebilen ve onlardan biri olarak; sade ve anlaşılır bir dil ile herkesin anlayabilmesi için özel çaba harcadım. Ayrıca, kitabın okuyucuyu yormaması, dinlendirmesi ve aynı zamanda düşündürmesi amacıyla özlü sözler-hikâyeler ve ilginç fıkralar gibi rahatlatıcı başlıklara ise özellikle yer verdim. Zira “başucu” özelliğiyle her ihtiyaç duyulduğunda yararlanılabilecek ve gündelik siyasi konuları içermediğinden güncelliğini koruyabilen bir özelliği de bulunmaktadır.

Yaklaşık 13 yıldır üzerinde çalışmakta olduğum “mobbing ve siber mobbing” konusunda eğitimci kimliğimle hemen her sorunun eğitimle aşılabileceğine inanıyorum. Kuşkusuz yasal düzenleme ve son seçenek olmak kaydıyla cezalandırmaya da yer verilebilir. Ancak, esas olan eğitim ve rehabilitasyon ile her insanı kazanmaktır. Yazdığım bu kitap ile amacım, ülkemin güzel insanlarına hizmet etme onuruna nail olmaktır. Bu vesileyle insana yaraşır bir işyeri, huzurlu ve güvenli bir çalışma ortamı ile çalışanın, yöneticinin, işverenin ve ülkemin ekonomisine ve toplumsal huzura katkı yapmayı hedefledim. Çünkü Şeyh Edebali ne diyordu: “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözüyle insanın ve dolayısıyla devletin önemini açıklamıştır. Nazım Hikmet, “İnsan insana iyi gelmeli, gelmeyecekse hiç gelmemeli” diyerek birbirimize faydalı olmamız gerektiği, zararlı olmaya hakkımızın kanımca olmadığını vurgulamaktadır. Anonim olan şu söz, “İnsan olmanın güzelliği kendi fikirlerini kabul etmeyene de saygı göstermektir” diyerek karşılıklı saygının önemini özetlemektedir. Seçil Oğuz ise insanın içini ısıtan, rahatlatan ve adeta gevşeten şu sözü söylemektedir; “Bir kahvenin tadını, bir insan sesi değiştirebilir. Berbat bir günü, bir insan yüzü güzelleştirebilir. Acı bir haberi, bir insan sözü hafifletebilir. Mutlu bir anı, bir insan daha mutlu yapabilir. İnsan insana lazımdır. Ama insan insana...” Ünlü keman sanatçısı Farid Farjad’ın dediği gibi;

“Acı diyorum efendim,

O da evrensel olmalı;

Bir çocuğun eline diken batsa; insanoğlu yanmalı.”

Mobbing ve siber mobbingten dolayı nice cinnet, cinayet ve intiharlar yaşanmaktadır. Mutsuz çalışan ve buna bağlı olarak aileler bulunmaktadır. İnsan olmanın bir gereği, ülkeye sevdalı olmanın bir gereği, inançlı olmanın bir gereği ve hatta ekonomik ile toplumsal menfaatimiz gereği bu acı ve gözyaşlarına kayıtsız kalamayız, kalmamalıyız. Buna ilişkin yasal düzenlemeler ve hatta “Mobbing Yasası” hazırlanarak yürürlüğe konmalıdır.

Her yazılan kitap, insana yeni kazanımları kazandırmayı hedefler. Yeni kitabımın (araştırmalarıma göre ülkemizde ve dünyada içerik olarak ilk ve tek) ülkemize ve insanlığa faydalı ve hayırlı olmasını diliyorum. Saygılarımla.

İsmail AKGÜN

Eğitimci-Yazar, Mobbing Bilirkişisi,

MEYAD Genel Başkanı

akgismailmail.com