Parti binasında düzenlenen toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun, Bülent Tezcan, CHP Adıyaman İl Başkanı Deniz Çakmak, CHP Gölbaşı İlçe  Başkanı Emine Köseler, CHP Merkez İlçe Başkanı Hanifi Çavuş ve partililer katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan CHP Adıyaman İl Başkanı Deniz Çakmak, “Hiçbir dönem Türkiye adaletsizce yönetilmemişti. İnsanımızın toplumsal hayatında hiç bu kadar bunalım yaşamamıştı. Ülkemiz; yolsuzluk ve yoksulluk, işsizliğin alın yazımız olduğu, adaletsizlik, hukuksuzluğun kol gezdiği ülke haline geldi. AK Parti döneminde meşgul eden hiçbir konu samimice ele alınmamış. Hiçbir konu vicdanımızı tatmin edecek şekilde çözülememişti. Adıyaman’ın tek başına içim özelliği olan dünyada eşi benzeri bulunmayan, Adıyaman'ın aşı, işi, ekmeği olan tütün bile elimizden alındı. Çözüm bulunamadı çözüm bulunmak istenmedi. CHP bu anlamda gündemi meşgul eden toplumsal bunalım, temelinde yatan önemli meseleleri çözme ve ülkemizin ekonomik anlamda sıkıntıları çözme noktasında çözüm odaklı siyaset izlemekte ve mücadele etmektedir. Çünkü CHP, siyasetin kişisel menfaat yada parti menfaati için değil. Ülkemizin geleceği için siyaset yapan bugün ve geleceğin güvencesi olan ülkemizin tek ve bütünlüğünden yana olan sosyal sınıf, inanç, etnik kimlik, ötekileştirilmediği ve ülke ekonomisinin gelişmesinin yegane güvencesi olacaktır. Mutlu Türkiye, mutlu Adıyaman için siyaset yapacağız” dedi.

Gelecek seçimde CHP’nin seçimleri kazanacağını belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ise “Aydınlık günler yakında, çok zor günlerden geçiyoruz. Hepimiz bunun bilincindeyiz ama hep birlikte o içinde bulunduğumuz durumu aşmak zorundayız. CHP'de artık kongre ve kurultaylarımızı geride bıraktık. Bundan sonra hep birlikte omuz omuza, yan yana geleceğiz ve birlikte mücadelemizi devam ettireceğiz. 2019’da o saraydaki zatı sarayından alacağız ve bu ülkede hep birlikte barış içinde, kardeşlik içinde yaşayacağız. Buna ihtiyacımız var. Bunu yaparsak, biz yaparız arkadaşlar. Önce kendimiz inanancağız. Sonra da yurttaşlarımızı ve vatandaşlarımızı inandıracağız. Bir tek adam yönetimine karşı mücadele edeceğiz. Biz demokrasiden yana olanlarla, hukuk üstünlüğü benimseyenler, özgürlüğü geliştirmek isteyenler bir tarafta olacağız. Tek adam isteyenler bir tarafta olacak. Ama biz biliyoruz ki demokrasiye aşık olan demokrasi artık kişiselleştirmiş olan bir çok yurttaşımız çoğunlukta olacak ve önümüzdeki seçimi biz başaracağız ve biz kazanacağız” diye konuştu.

Türkiye’nin problemlerini CHP iktidarlığıyla çözeceklerini ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan da şöyle konuştu:

 “Bir yola çıktık. Türkiye’nin bütün problemlerini çözme kararlığıyla yolda yürüyoruz. Yükümüzün farkındayız. Sorumluluk bilincindeyiz. Ama başaracağımıza inanıyorum. Türkiye’nin bütün sorunu inşallah CHP iktidarıyla çözeceğiz. Genel Başkanımız dediği gibi vatandaşa gittiğimizde bir şeyi tane tane bir sistem içinde hatırlatacağız. Türkiye’nin birçok problemi var; bunu 5 temel problem altında toplayabiliriz. Bütün vatandaş, çiftçi, esnaf, işsiz, genç, yaşlı memur herkes ne yazık ki bu problemlerden payını alıyor. Birincisi Türkiye’de güçlü ekonomiye ihtiyaç var. Üreten ekonomi kurmak zorundayız. Üretmeden, tüketen toplum haline getirildik. Neye ihtiyaç var ise ithalat lobisi ile el ele verip milletin kanını emen bir avuç lobiciyi zengin etmek üzere ithalata teslim edilmiş bir ekonomi var. İkinci temel mesele; adalet, hukuk devleti, sosyal devlet, adaleti tesis edeceğiz. Herkes hukuka teslim edecek. Hakimler talimatla karar vermeyecek. Vatandaş hukukun, hakimin, savcının vicdanı olduğuna inanacak. Adaletten endişe etmeyecek. Adaletin olmadığı yerde düzen olmaz. Düzen olmadığı yerde insan geleceği olmaz. Üçüncüsü; bu eğitim sistemi ile Türkiye’yi kalkınmış, gelişmiş dünyanın güçlü ülkeleri arasına sokmamız mümkün değil. Eğitimden veli şikayetçi, öğretmen şikayetçi. Son dönemlerde devleti yöneten hükümetin başındakilerde şikayetçi olursa bütün sorumluluğu yaratan bizmişiz gibi bu problemden herkes şikayetçi ise çözmek lazım. Çözümün adresi CHP’dir. Dördüncüsü Türkiye’de bu dış politika anlayışından vazgeçmeyip ülkeyi kuranların doğru biçimde tesis ettiği gibi komşularda ilişkilerde yurtta barış, dünyada barış anlayışı ekseninde bir yeni dış politika ile ülkenin itibarını yükseltmeden toplumsal barışı inşa etmeniz mümkün değil. Güvenlik içerisinde ülkenizde kalkınma hamlesi gerçekleştirmeniz mümkün değil. Elli sefer makas değiştirdiler. Elli sefer rota değiştirdiler. Yani sıfır sorun politikası diyip sıfır komşu mahareti sadece bunlara uygun, bunların becerebileceği bir şeydir"