Atom bombası kadar ciddi, uzayda yürümek kadar heyecan verici bir mevzu.

Gördüğünüz gül ve dut bahçemden. Bugün çektim. Yapraklar ve güller...

Eylül ayı hüzünlü şarkılara konu olmaktan çıkıyor.

Bugün uçaktan içim burkularak seyrettim Nemrut’u. Dağlar, göller, göletler...

Zirvede bir avuç kar dışında kar yok dağlarda. Oysa Ulbaba, Nemrut, Akdağ, Beydağı, Kımıl dağında kar eteklere kadar iner bu ay da.

Çaylar dereler çoşar, göletlerin kapakları açılır, fazla su tahliye edilir.

Uludağ yemyeşil, tesisler bomboş. Karacadağ da sürüler otluyor.

Bitki deseni değişecek. Hayvan popülasyonu değişecek. İhtiyaçlar ve öncelikler değişecek.

Orman yangınları, madenler, taş ocakları, fosil yakıtlar, yollar, beton, sanayi insanlığın sonunu hazırlıyor.

9 Aralık’ta Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) korona sebebiyle azalan seyahat, sanayi ve enerji üretimine rağmen dünya ısısının 3 derece artacağını açıkladı.

Bakın, virüs, aşısı bulunur, önlenir. Nitekim bir yıl geçmeden bulundu ve yapılmaya başlandı.

Ancak bozulan doğal dengeyi yeniden tesis etmek yüz yıllar alır.

Doğa bugünkü haline kendi içinde bin yıllarca sürdürdüğü mücadeleyle geldi.