Real bir dünya, sanal alemin kapıları sonuna kadar açık. Kelimelerin fetüs haline üç boyutlu bir gözlük takılmış.

Hayatın gerçekliğinde sanal bir dünya oluşturulmuş. Gülü dijital sevebilmek ve hep bir yanının boş kalması. Kalbin yürekleşmemesi ve küçüldükçe küçülmesi. Kuvelerin hepten bertaraf edilmesi..

Covit illetinde daraldıkça daralmak.. Dijital paranın maliklerine ram olmak ve çocuklarımıza bir avuç oksijeni çok görmek..

Sevdalar çoban çeşmelerinde yaşanırken evvelde deruni bir üfleme insiyakları en keskin hale büründürüyor ve tavrın hep karşısındaki ile iptidai bir hal alması yerine düşünülesi hal...

Aklın kapısına dijital bir kilit .. Ne için, oyun kurucular büyük oyunun farkında mı?...

Mutluluk taklacı güvercinin kanatlarında, süzülerek semanın her katında..Avuçlarından süzülürken toprağın türap olduğunu ve bu minvalde maddenin dördüncü halinin farkına varmak “Mutluluk”

Güzelliğin On Par’etmez

Güzelliğin on par'etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa

….

……

Güzel yüzün görülmezdi
Bu aşk bende dirilmezdi
Güle kıymet verilmezdi
Aşık ve maşuk olmasa

Senden aldım bu feryadı
Bu imiş dünyanın tadı
Anılmazdı VEYSEL adı
O sana aşık olmasa.

Aşık Veysel Şatıroğlu