Kuran Muhammed nebi’nin Vefatından Sonra mı Kitap Haline Getirildi? özellikle yakın sünni coğrafyada Kuranın günümüze kadar nasıl geldiğiyle ilgili yaygın kanaat şöyledir. Yüce Allah’tan aldığı vahyi Muhammed as'ın güvendiği sahabelere ezberletmiş, bir takım kemik parçalarına, deri ve parşömen parçalarına dağınık halde yazılı olarak muhafaza edilmiş. Elçinin vefatından sonra önce Ebubekir tarafından çeşitli sahabelerin evlerinde parçalar halinde bulunan bu materyaller derlenerek kitap haline getirilmiş sonrasında Ömer tarafından çoğaltılması sağlanmış ve yeni müslüman olmuş coğrafyalarda yaşayan insanlara nüshalar ulaştırılmıştır.

Kısaca açıkladığımız bu süreç etrafında da yüzlerce rivayet ve birbiriyle ve eşyanın doğasıyla çelişik olayların anlatımının en kritik noktası, Kuran’ın Allah’ın resulü Muhammed’in vefatından önce kitap haline getirilmediği iddiasıdır.

Peki dinin yakiyn ve tek kaynağı Kuran’da 
bu durum nasıl anlatılıyor. Kuran gerçekten Rasül'ün vefatından sonra mı kitap haline getirildi?

Öncelikle Allah’ın Rasulu, Allah’tan vahy alırken ve bunun büyük sorumluluğunu alemlere rahmet elçi olması özelliğiyle muazzam bir titizlikle ve Allah’ın yardımı ve koruması altında insanlığa aktarması aşamasında asla bir tereddüt yoktur ki, haşa eksik fazla veya yanlış bir aktarım yapsın. Çünkü bu durum Kuran’da çok net bildirildiği gibi, Allah’ın üzerine aldığı büyük bir iştir.

“Eğer o Rasül bazı sözler uydurup bize isnat etmeğe kalkışsaydı muhakkak ki biz onu kuvvetle yakalar. Sonra da, onun şah damarını keserdik. O zaman sizden hiç kimse O’nu koruyamazdı” (Hakka, 44-48)

“Sana okuyacağız ve sen Allah’ın izni ile unutmayacaksın.”(A’la, 6)

Rivayet kültürünün aktarımı bu noktadan sonra devreye giriyor tam da. Kuran’ın birçok ayetinde Allah’tan aldığı vahyi bizzat Rasül'ün kitap haline getirdiğine dair bilgiler vardır. Bu konuda en net ayetlerden biri;

Müzemmil Suresi, 4.ayet:

Ev zid ‘aleyhi ve rettil-il-kur’ane tertiylen

Kuranı belli bir düzen içinde (tertil üzere) düzenle

Rettil: Düzenlemek, ayarlamak, yoluna koymak, hazırlamak, düzeltmek, halletmek; planlamak, kararlaştırmak, sıralamak, sıraya koymak, aranje etmek.

Re-te-le birlikte marş eden ordu birlikleri için kullanılır. Ordu birlikleri rütbe sırasına göre düzenlenir. Bu kelime güzel dizilmiş dişler için de kullanılır.

Tertiylen: Doğru düzenleme, doğru ayarlama; doğru diziliş, iyi düzen, tertip, sıra, sıralama, hazırlık, aranjman, anlaşma, plan.

Bu kadar açık bir şekilde Rasülün sağken ve bizzat onun gözetim ve denetiminde ayet ve surelerin düzenlenmesi durumu varken, rivayet kültürünün zayıf kaynaklarına güvenip, Kuran’ın elçinin vefatından sonra kitap haline getirildiğini söylemek çok yanlıştır.

Allah’ın açık emri varken, Rasül'ün bu düzenleme emrini haşa yerine getirmeyip sahabeden başka birilerinin bu işi tamamladığını söylemek açıkça büyük bir yanılgı olup, Rasül'ün görevini savsakladı iftirasıdır.

Bu konuda o döneme atıf edilen mazeretlerin de önemi yoktur. Vahyi (Kuran’ı) kitap haline getirip, tebliğ işlemini yapmak en önemli işlerden biridir elçi için. Bunu yapariken dönemin imkanlarını bahane olarak sayılması da çok doğru olmaz. Başlangıçta evet ama daha sonra müslümanlar ekonomik olarak rahat bir duruma gelmişler ve Mısır’dan papirus veya Çin’den kağıt getirtebilecek durumdaydılar. Uluslararası ticaret yapan insanların bu materyallere ulaşamayıp, ayetleri kemik veya dal parçalarına yazdığını söylemek ancak rivayet kültürünün mantığına uyar. Bırakalım bunları zaten Mekke’de Kabe duvarlarına arap şairlerinin muallakaat adını verdikleri şiir yazılı kağıtları sergiledikleri bizzat aynı kaynaklarda anlatılır.

Tur Süresi 2. ayet:

Ve kitabim mestur

Ve Satırlaştırılmış Kitaba

Bu ayette de Kuran’ın satırlaştırılmış/kitaplaştırılmış olduğu çok açıktır…

Nun Suresi 1: Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki

Tur 1-3 Tûr’a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba

Bu ayetlere ne diyeceğiz. Neden hadislerde geçen kemik parçalarından bahseden ayetler yok?

“Hayır, şüphesiz o yüce kağıtlarda yazılı olan ve isteyenin üzerinde tezekkür edeceği bir öğüttür.”(Abese, 11-14)

Ayrıca Allah zaten vahyini bitirmeden Rasül'ü vefat ettirmeyeceği açıkken, elçinin devam eden vahyi bekleyerek Kuran’ı kitap haline getirmemesi de düşünülemez.

"Bugün size dininizi olgunlaştırdım, size nimetimi tamamladım ve size din olarak islam’ı beğendim (Maide Suresi, 3)

Kısaca toparlarsak Kuran’a yüzlerce ayette ”KİTAP” olarak tasvir edilmesi açısından da bakarsak çok net olarak görürüz ki, Allahın kelamı Kuran Rasül'ün vefatından önce bizzat elçi tarafından kitaplaştırılmış ve son noktası konulmuş ilahi mesajdır. Kuran bunun en büyük şahididir. Rivayet kültürünün hikayelerine inanmak zorunda değiliz. Biz en doğru bilgiye bizzat Allah’ın kelamından ulaşmakla sorumluyuz.

Ek arkeolojik bilgi:

Bazı oryantalist ve tarihçilerin savunduğu şey olan, elçinin ölümünden yüzlerce yıl sonra Kuran’ın kitaplaştırıldîğı savı , bilimsel anlamda da büyük yara aldı. Şu ana kadar bulunan en eski Kuran, nebi'nın ölümünden 20-40 yıl sonrasına [649-675] ait ve Almanya’da Tuebingen şehri Üniversitesi kütüphanesinde yer alıyor. 649-675 arasına tarihlendirilmiş olup, emirel müminin Ali zamanına ait olduğu muhtemel deniliyor. Demek ki, en geç nebi Muhammed’nin vefatından yalnızca 20 yıl sonra yazılmış bir nüshaya ulaşılmış. El yazmasında Kuran’ın 17.Suresi İsra Suresinden itibaren Kuran’ın 36. suresi Yasin Suresinin 57. ayetine kadar bulunuyor. Bu kesin bilgi, Kuranın elçi zamanında kitaplaştırıldığı iddiasına daha yakın bir bulgu. ama diğer savı yerle bir eden bir delildir.