Haber-Metin HARIKÇI

4 YILLIK ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜ

Daha önce roman ve öykü yazdığını belirten Yazar Özbek; “Dört yıllık bir çalışmanın ürünü olan yeni kitabımız ilk defa bir araştırma kitabı oldu. Fotoğraf sanatçısı arkadaşımız Fatih Yıldız'la birlikte dört yıl boyunca fotoğraflar çektik. Adıyaman'ın doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine adeta bir envanter araştırması yapar gibi fotoğraflar çektik. O fotoğrafları bir kitap haline getirdik ve içindeki yazıları da bir kronolojik tarihçe yaptık. İlk canlının görüldüğü fosillerden itibaren İslam tarihine kadar olan bir araştırma, antik çağ araştırması yaptık. Adıyaman'la ilgili araştırma yapacaklara, akademisyenlere önemli bir kaynak oldu bu kitap. Böyle bir iddiamız yoktu ama kitap ilerledikçe bu hale dönüştü.” dedi.

BU KİTAPTA İLKLER VAR

Adıyaman'la ilgili araştırma yapmak isteyenlerin çok istifade edeceği bir kitap olduğunun altını çizen Özbek; “Bu bir ilklerin kitabı oldu aslında, Adıyaman'la ilgili bilgi edinmek isteyenlere, Adıyaman'ı gezmek isteyenlere çok önemli bir gezi kitabı, arkeoloji kitabı, tarih kitabı aynı zamanda bir araştırma kitabı oldu. Çok emek verdik, yorulduk ancak Adıyaman’da bir eksikliği dolduracağı için yorulduğumuza değeceğine inanıyorum. Adıyaman için belki de bir ilk oldu bu. Bizden sonra bu konularda yazacak olanlara da bir örnek olur umarım. Bu kitapta ilkler var.” şeklinde konuştu.

ENVANTERDE OLMAYAN ESERLERE YER VERDİK

Bölgede bilinmeyen uygarlıklara kitapta yer verdiklerini belirten Özbek; “Kitapta Gılgames'in destanında adı geçen sedir ormanlarının Adıyaman'da olduğunu iddia ediyoruz. Kommagane öncesi olan çünkü burada üç tane medeniyet kurulmuş. Hahhun, Kummuhu arkasından Kommagane. Bu üç devletin krallığın diyelim. Diğer ülkelerle yaptığı anlaşmalarda hep anlaşma yahut haraç, savaş ganimeti veyahut da anlaşma şartlarından birisi sedir kökü veriyorlar. Dört yüz sedir, kırk sedir, yüz sedir kökü. Belli ki burada ciddi bir sedir ormanları varlığı varmış. Yani Gılgames için Fırat yoluyla gelip sedir ormanlarının koruyucusu. Huvavayı öldürdüm, sedirleri götürdüğü Oruk şehrine götürdükleri yer burası. Bu kitapta buna yer verdik. Zaten Samsat kazılarında Samsat Kalesi kazılarında yedinci sekizinci tabakada Uruk kültürüne ait belirtiler de bulunmuştu. Bu doğruluyor ki Uruk'la Samsat o zaman çünkü merkez Samsat arasında bir bağın olduğunu gösteriyor. İkisi de Fırat kenarında. İkisinin de birbiriyle salla ulaşımı mümkün. Onun için böyle bir iddiamız var. Ayrıca yeni, hiç bilinmeyen mesela Gerger'de On Evler Kımıldağı'nın eteğinde bir tarihi eserlerin bulunduğu bir yer bulundu. İlk defa bu kitapta var. Pirin'de bulunan o şarap mahzenleri Kral Adrianus döneminde bulunan diploma ilk defa bu kitapta var. Yani henüz daha envantere girmemiş eserlere yer verdik burada. Bir de tahribatları, o ören yerlerinde olan tahribatları fotoğrafladık. Yani o umarım yetkililer bunları görür ve gerekli tedbirleri alırlar.” dedi.

ADIYAMAN’IN BÜTÜN BÖLGELERİNDE BİR ESER GÖREBİLİRSİNİZ

Kitapta, Adıyaman’ın her köşesinden bilgilerin yer aldığını ifade eden Özbek; “Petrolü ilk defa silah olarak kullanan Kommagaane Kralı ve kitapta biz ona yer verdik. İlk deniz ticaret sözleşmelerinden birisini Asur'la Kumru arasında yapılmış. Ona yer verdik. Yani bu kitap çok kapsamlı, çok detaylı ve böyle özünü çok böyle detaya da girmeden insanlar okuyucuyu yormayacak şekilde bir eser oluşturduk. Tabii bunun dışında bütün ilçelerin tarihi yerlerini fotoğrafladık. Sincik'te Derik kutsal alanı, Kahta'da mevcut Cendere Köprüsü'nden, Nemrut Dağı'na kadar olan yerler. Gerger'de özellikle Hristiyanlık için çok önemli. Mesela Mor Efrem Manastırı var orada. Bir inziva manastırı. Biz Süryaniler'in güneşi denilen Mon Efrem'in muhtemelen burada inzivaya çekildiği ve isminin onun için verildiğini iddia ediyoruz. Çünkü onun nerede inzivaya çekildiği bugüne kadar bilinmiyordu. Kültür Bakanlığı da onun bir eserini Türkçe’ye çevirdi. Önemli bir insan yani Süryaniler için. Mor Efre. Bu dağda çok ıssız bir yerde orayı fotoğrafladık. Bunun gibi Tut ilçemizde fosilleri, Vejne Köprüsü'nü, Besni'de çok önemli yerleri fotoğrafladık. Yani bu kitabı alan herkes Adıyaman'ın bütün bölgeleriyle ilgili bir eser muhakkak göreceklerdir şeklinde konuştu.

HER KÜTÜPHANEDE OLMASI GEREKEN BİR KİTAP

Adıyaman halkının bu esere sahip çıkacağını umut ettiğini belirten Özbek, tanıtım ve imza günü için şunları söyledi; “Dokuz, on, on bir Eylül tarihlerinde hem fotoğraf sergisi, kitaptaki fotoğrafları sergiliyoruz. Ayrıca slayt gösterileri yapılacak. Üç gün boyunca gelen ziyaretçiler kitapta olanları görecekler. Eylül ayında Adıyaman, Ekim'de Ankara'da Bütün yabancı misyon şeflerinin, büyükelçiliklerin davet edileceği etkinlikte tanıtımını yapacağız. Kasım ayı başında ise İstanbul’da yapacağız. Adıyaman halkı birçok konuda sahipsiz, memleket kimse ilgilenmiyor diyorlardı. İşte bu kitapta her şeyi bir araya topladık, umarım Adıyaman halkı ilgi gösterir. Şayet imkânımız olursa İngilizce baskısını da yapmayı düşünüyoruz. Zaten iki bin adet bastık. Üç bin adet olmayacak. Yani bu iki binde kalacak. O nedenle her evde olması, her okulun kütüphanesinde, her şehrin kütüphanesinde her Adıyamanlının evinde olması gereken bir kitap bu aslında. Umarım karşılığını bulur.”

‘Sırları Taşlarında Saklı Şehir Adıyaman’ adlı kitabın tanıtımı için 9-11 Eylül tarihlerinde Adıyaman Halk Eğitim Merkezi toplantı salonunda saat 16:00’da açılış ve resim sergisi yapılacağını belirten Özbek, tarihe ve kitaba duyarlı herkesi beklediğini belirtti.