Evet gelişebilir. Koronavirüs en çok akciğerleri etkilemekte, gelişen enfeksiyon nedeniyle zaturre ve solunum yetmezliği yapabilmektedir.

Biz enfeksiyona bağlı olan zature ve solunum yetmezliği ile mücadele etmeyi biliyoruz (Buna benzeyen diğer hastalıklardaki bilgi ve tecrübelerimiz sayesinde). Ancak korona hastalığındaki asıl problem; bağışıklık sisteminin anormal bir şekilde uyarılması sonucu gelişen reaksiyon. Üstelik sadece akciğerlerde değil kalp, damar, beyin, bağırsak, kaslar neredeyse vücudun her yerinde anormal bir yanıt gelişiyor ve vücut kendi sağlam hücrelerine saldırıyor.

Bu nedenle sadece akciğerlerde değil kalpte, damarlarda ve diğer organlarda da şimdilik kalıcı olduğunu gördüğümüz ama zaman içerisinde azaldığını saptadığımız hasarlar gözlemliyoruz. Neyseki bu hastaların oranı az!

Bu hastalığı geçirdikten sonra; özellikle ayakta geçirenlerin haricinde hastaneye yatan 100 kişiden 20'si hemen düzelmiyor. Ciddi zatüre geçiren ya da diğer organları ciddi olarak tutulan kişiler bir anda normale dönemiyor. Bu hastalar 8 ile 10 hafta sonra, yavaş yavaş düzelebiliyorlar.

Bazı hastalarda da iyileşme sürecinde akciğer, kalp ve damarlarda "Fibrozis" denilen nedbe dokusu gelişiyor. Bu hastaların nefes kapasiteleri hiç bir zaman eskisi gibi olmuyor ve kalıcı hasarlar kalabiliyor. Az önce de bahsettiğim gibi neyseki bu hastaların oranı çok yüksek değil…

COVİD-19 VİRÜSÜ MUTASYONA UĞRADI MI?

Aslında virüs her gün mutasyona uğruyor. Ancak bu mutasyonların “bulaşıcılık ve/veya ölümcüllük” etkisinin değişip değişmediği önemli. Virüste davranış değişikliğinin olabilmesi için virüs genomunda önemli miktarda değişiklik olması lazım.

Haziran ayında virüsün 614. kromozomunda mutasyon olduğu bildirildi. Spike proteini (dikensi çıkıntısı) daha sivrileşti ve sayısı arttı. Yani hücreye tutunma özelliği gelişmiş oldu. Bu nedenle daha fazla bulaşıcı olabileceği bildirildi. Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın açıklamasına göre, hastalıklı bireylerle teması olanlarda covid hastalığı gelişme oranında artış olduğu açıklandı. Yani bulaşıcılığın arttığını klinik pratikte de görebiliyoruz. Bundan sonraki süreçlerde de her an davranış değişikliğine neden olacak bir mutasyon gelişebilir.