Harward Üniversitesi araştırmasına göre; huzurlu iş ortamı, verimliliği %70 oranında arttırmaktadır. İşyerinde mutlu olmanın sırrı şu şekilde sıralanmaktadır; işini sevmek, iş arkadaşları ile olan uyum, yöneticilerle olan ilişki ve anlaşabilmek başlıcalarıdır.

İşini sevmeyenin en mutlu olduğu zaman dilimi mesainin bitmesidir. İş yaparken arkadaşlar arasında keyifli şakalaşma, gülme iş yapmayı keyifli hale getirir. Sıkıcı ve üzen şakalar huzuru bozar. Yöneticinin mizah anlayışı çok önemlidir. Mizah ve espri çalışanların daha rahat olmalarını sağlar. Bu, çalışanların işlerini daha etkin ve verimli yapmasını sağlıyor. Elbette ki bunları da dozunda yapmak gerekir. Fazlası suiistimale ve hatta taciz algısına da yol açabilir. Çünkü mizah ve esprinin belli bir bilişsel seviyeyi gerektirdiği de unutulmamalıdır.

Kuşkusuz işyerini eğlenceli hale getirmek yapılan işten zevk alma, üretim, verimlilik ve kalite üzerinde olumlu önemli etkiye sahiptir. İş aralarında biraz eğlenmek, biriken iş stresini ve yorgunluğunu da giderici bir etkiye sahip olmaktadır.

Çalışanların da bazen kendisi ile dalga geçmesi, insani yönünü göstermesi açısından da önemlidir. Ülkemizde, işyerinde ciddiyet anlayışı hâkim olduğu için huzurlu işyerleri için “iyi uygulama örneği” bulmakta adeta zorlanıyoruz. Espri ve mizah ciddiyeti bozar, laçkalaşmaya yol açar gibi bir düşünce hâkimdir.

Philadelphia Üniversitesi İşletme Profesörü Maurice Schweitzer’in yaptığı araştırmaya göre, “mizah yönünü kullanan çalışanlar ve yöneticiler, işyerinde kendilerine güveni yüksek ve işinin ehli bireyler olarak algılanıyor. Böylece ofisteki statüleri de yükselmiş oluyor” diyerek “komik olmak gerçekten bir risk ve risk alabilmek içinse kendine güvenin şart olduğunu” belirtmektedir. İyi şaka yapmak zeka ve empati seviyesi ile doğrudan ilgilidir. Uygunsuz şaka yapanlar ise, kendilerine olan güven ve iş yapma becerilerinin sorgulanmasına yol açabilirler.

Yönetici, yönetişim (ortak akıl) ilkesi ile herkesin görüşüne değer vererek işe dâhil etmelidir. İnsana değer veren, fikirlerine saygı duyan, işyerinin bir aile ortamı gibi hissedilmesini sağlamak, işyeri huzuru ve çalışan mutluluğu üzerinde önemli bir etki, katkı oluşturmaktadır. Yeni gelene daha çok destek olmak, tüm çalışanlarla aralarda birlikte çay, kahvaltı öğle ya da akşam yemeği gibi etkinlikler kaynaşmayı sağlayacaktır. Politik, sendikal, etnik, cinsiyet vb. ayrımcılıklara asla izin verilmemelidir. Zira bunlar gruplaşmalara, dedikodu, çekememe, iftira gibi baş edilmesi zor sorunlara yol açar ki aynı zamanda istenmeyen bir işyerine dönüşmeye de neden olur.

İş yerinde huzurlu bir ortam için: işi bilenleri istihdam etmek, yaptığı işi isteyerek yapmak ve sevmek, denk düzeydekilerle ekip oluşturarak uyumlu çalışmalarını sağlamak, adil yönetim anlayışı ile çalışanlara değer vermek, düzeyli mizah ile eğlenceli bir iş ortamı oluşturmak, iş yeri çalışanların kendini geliştirmesine ortam ve imkân sağlamak, aşırı iş yükü olduğunda başkasına devredebilme imkânı sağlamak, çalışanın karar alabilmesine fırsat ve cesaret vermek (yetki devri), emeğinin karşılığını maddi ve manevi olarak alabilmesini sağlamak, işyerinin sağlıklı çalışma ortamına uygun olmasını sağlamak (iklimlendirme, ergonomi, hijyen gibi), Yapılan işin en iyisini yapmaya çalışmak şeklinde özetleyebiliriz.

İşyeri huzuru ve mutluluğu işveren ve yönetici tarafından sağlanırken çalışanlara da önemli sorumluluklar düşmektedir. İşyerinde uyumlu olmanın yanı sıra kişisel ruh halinin de iyi olması gerekmektedir. Bunun için yürüyüş yapmak, iyilik yapmak, günün analizini yapmak, dinlenip derin nefes almak gibi aktiviteler çok önemlidir. Bu aktiviteler dikkat dağınıklığını giderir. Dinlenmiş ve zinde bir beden ile işyerindeki gülümseten hoş anları hatırlamak yeni güne daha keyifli başlamayı sağlayacaktır. İhtiyacı olanın bir sıkıntısını gidermek, mutluluk hormonu salgılanmasını sağlar. Bu, kimi zaman maddi destek, kimi zaman ise hoş bir söz de olabilmektedir.

Mutlu bir işyerinde mesainin hızla bittiği, işyerinden giderken ertesi günü keyifle beklemeyi sağlayacaktır. Böylesi ortamda üretim, kalite, verimlilik sorunlarından söz edilebilir mi? Elbette ki hayır. İşveren, işveren vekili, yönetici ve her kademedeki çalışanın mutluğu ailelerine ve sosyal çevrelerine de yayılacağından “mutluluk çemberi” oluşturacaktır. Mobbing’siz mutlu çalışma ortamları dileğiyle.

İsmail AKGÜN

MEYAD Genel Başkanı,

Eğitimci, Yazar, Mobbing Bilirkişisi

[email protected]