CHP Adıyaman İl Başkanı Çakmak, üretime dayalı ekonomi modeline geçilmesi gerektiğini ifade eden Çakmak, “Yandaş medya Ne kadar gizlemeye çalışsa da geldiğimiz nokta iç açıcı değil'' dedi.

Çakmak, açıklamasına şöyle devam etti:

''CHP olarak baştan beri savunduğumuz üretime dayalı ekonomi modeline geçilmezse hata dışa bağımlılık ve ithalat ile yola devam etme artık son bulmasa daha çok ABD ve emperyalist ülkelere heyetler göndermek zorunda kalırız. Ekonomi bir bütün olarak değerlendirilmeli tabi ki günümüz dünyasında global olmak zorundayız.  Dünyaya entegre bir ekonomi modeli ile olmak zorundayız ama tümden dışa bağımlılık ile bu iş olmaz bu böyle gitmez.'' 

Öncelikle sorunun varlığının kabulü ile başlamak. Meclis’te olsun olmasın tüm siyasi katmanlara çağrı yaparak milli bir bakış açısı ile ekonomi bilen herkesi bir masa etrafına toplayarak çözüm aramak zorundayız.

Bakın basit bir dille başlayalım köyden kente bir göç var kent ise üreten kent değil tüketen kent Ahmet amca köyden geliyor şehirde markette hazır tavuk, yumurta, et ve tüm ihtiyaçlarını alıyor oysa eskiden kendimize bir çok üründe yerinde yaşam ile yeten bir ekonomiye sahiptik. Şimdi ne köylerimizde ne de kentlerimizde üretmiyoruz.

Üretmek için asgari koşullar coğrafi anlamda var ama devlet bu koşulları cazip halle getirmek ile sorumlu örneğin yıllardır hayvan ithal ediyoruz ama hayvan yetiştirmek için müthiş bir coğrafyamız var ama hükümet bunu cezbedecek proje üretmek yerine ithalata gidiyor.  Aynı şekilde buğday arpa saman yani tarımda bile ithalata dönen bir hükümet ile ne kadar büyüyebiliriz ki bu olmaz” diye konuştu.

Eğitim konusunda hükümetin yetersiz adımlar attığını ifade eden Çakmak, şunları kaydetti:

''Bakın çağımızın en büyük kalemi teknoloji ürünleri oldu ama ne yaptık bilim insanı yetiştirmek yerine eğitimi öteledik siyasete kurban ettik ve beyin göçü verdik çünkü teknoloji üretsin diye asgari koşulları oluşturmayan bir iktidar var bırakın asgari koşulları bilim insanı yetiştirecek okulları azalttık en güzel en seçkin üniversiteleri siyasi emmeler uğruna yok etmelerine  hepimiz izleyici kaldık. Aynı şekilde dış politikaya turizmi kurban ettik bir gün şu ülke bir gün bu ülke ile kötü olduk rekor turist gelen ülkeden bir sonraki yıl hiç kimse gelmedi diğer ülkeden gelen turist ise bir sonraki sene  gelmedi.''

-''HÜKÜMET İNŞAAT İŞİNİ RANTA ÇEVİRDİ''

Çakmak, işlerin planlı yapılmadığını ve günü birlik yapılarla olmayacağını aynı şekilde ekonomiyi büyütmeyi de inşaat sektörüne bağladıklarını vurgulayarak, ''Bakınız bende mimarım ama salt inşaat sektörüne bel bağlayarak büyüme olmaz. Elbette inşaat olacak ama ihtiyacı acil olana ev yapmak dışında devlet bu sektörden derhal elini çekmeli hükümetin  işi inşaat yapmak değil o özel sektörün işi hükümet inşaat işini ranta çevirdi. Asli işi olan denetleme görevini bıraktı. Yaptığımız yollar çöküyor. Raylar çöküyor. Neden hükümet görevi olan denetleme işini iyi yapmıyor yandaş müteahhide iş veriyor oda denetlenmeyince sonuç ortada''dedi.

-''ÜRETEMEDİĞİMİZ İÇİN İTHAL EDEREK DOLARA VE YABANCI PARAYA BAĞIMLILIK ARTIYOR''

Ekonomiyi günübirlik değişen, değiştirdikleri siyasi emellere kurban edildiği taktirde ülkenin onarılamayacak yaralar alacağının altını çizen Çakmak, şunları kaydetti:

''Yani ekonomiyi gün birlik değişen değiştirdiğiniz siyasi emellerinize kurban ederseniz ülke onarılamayacak yaralar alır. Bakın her yerde iş arayan iş isteyen insanlarımızla karşılaşıyoruz ama diğer tarafta üretmediğimiz için ithal ederek dolara ve yabancı paraya bağımlılık artıyor ve buna bağlı bütçe açıkları oluşuyor borçlanıyoruz, borçlandıkça faiz yükü altında ezilen bir ülke oluyoruz. Buda ileride daha büyük borçlar demek daha büyük açıklar demek ve artan bağımlılık demek. Buna dur demek zorundayız. Ne ile üretecek. Ne ile projeler oluşturaracak. Ne ile milli bir duruş ile birlikte mücadele ederek ama hükümet bundan çok uzakta sorunu saklamak ve yok saymakla meşgul ama bu da sorunu büyütüyor ve içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. Hükümete açık çağrımızdır gelin bize de ne düşüyorsa ekonomiyi iyileştirmek adına üreten ekonomi modeline geçelim bu hem dışa bağımlılığı azaltır hem de dışarıya döviz gitmesini azaltır. Hem de üreten her kişi işsizliğe çözüm odaklı olur.''