Sevgili dostlar, kaleme dönüş yapmak ne kadar da güzel ve hayat üzerine fikretmek gerçeği bulabilmeye çalışmak.

Günümüz insanlarının hayata karşı bakış açılarını şöyle bir değerlendirmek gerekiyor. Bizler gerçekten insan olabilmenin şuruna varabilmiş miyiz ya da insanlığı tam mânâsıyla yaşayabiliyor muyuz. Bunun farkında bir insanlık için neler yapmak gerekiyor. En büyük miras insanlık olsa gerek. İnsanlığını kaybetmiş bir toplumda insanlığı tekrar yaşayabilmek için en başta o insanlığı tekrar getirebilmek gerekiyor.

Düşünemeyen bir toplumda insan, maval bir karakter arz ediyor. Ve kendi minyon hesapları içerisinde daraldıkça daralıyor ve insan hüviyetini peşi sıra kaybediyor.

Su gibi azizsin ve su gibi bir hiç..

Kıstırılmış bir haleti ruhiye de hürriyetini kazanmak önemli bir sonuç. Bunun için ise ayakları üzerinde durabilen fikirlere ve aynı zamanda bu fikirlere muttalip bir dimağa muhtacız.

İnsan,ruh ve maddeden müteşekkil. Tek başına ikisinin de bir manası yok. Vahdet kavramı aslında tam da burada manasını kazanıyor. Kendi benliğimizde vahdet işte hayrın miftahı. Eğitim bu noktada insicam etmeli bu mefhumlarla. Bir kuyruklu yıldız gibi zihinleri pak etmeli taşranın arklarında ve sendeleyince bu benim demeli.

Sevgili dostlar,bir de kapitalist dünyanın bir google ağılı ve bu ağılın bir sürü müptelası var. Google, bu dünyanın en kaba kovboyu. Meftunlarına hiç merhamet etmez. İliklerine kadar sağar ve bu öyle bir hal alır ki mezkuru 18.yy’da fıtratları ,kendi elleriyle, nakıs bırakılan operetlere çevirir. Tiz seslerinin müdaimi olurlar aptal uşaklar.

Ve biteviye İlahi bir kimlik kazanırlar; konuşmazlar konuşturulurlar. İlahi kaynaktan aldıkları sözleri muhattaplarına adeta boca ederler. Ruhlarını satmışlardır o meçhule. Artık tepeden bakabiliyorlardır zaten önemli olan ruhun dinginliği degil mi. O agnostik ses kendilerinden de çıkıyordur ezoterizmin büyülü yolculuğunda. Tavus kuşunun kanatlarında Anglo Sakson’un büyülü sopası Hint fakirinden sonra kendilerine geçmiştir Mazdek özlemiyle.

Ağzına tutuşturalan özgürlük düdüğüyle semada süzülür asumanın en uç noktasında.

Selam ve dua ile...