Ezan okunuyordu...
Haydi Cennete, haydi Cennete dedi.
Oysa;
Daha geçen ay kat kat faizle para verdi. 
Hatta komşusuna haciz gönderdi. 

Namaz kılıyormuş beyefendi...

Kemerine kundura uydurma telaşındayken 
Yalınayak çocukları görmedi. 
El uzatan yetimleri incitti.
ALLAH 'ın;
"Bana güzel bir borç verin" davetini,
"Size verdiklerimden infak edin" emrini
Duymazdan geldi. 

Namaz kılıyormuş beyefendi...

Ne bulduysa kasaya istifledi. 
Oyalayıp durdu çokluk tutkusu,
Malıyla, servetiyle böbürlendi.
Topladı, saydı, ölçtü biçti de,
Hutame'yi hesap etmedi.

Namaz kılıyormuş beyefendi...

Cemaatte hep en öndeydi. 
Ne ki namazı; yediği haltlardan,
Gaspettiği haklardan 
Aklanma umudundan öte gitmedi. 
Sünnet kıldı, şefaat bekledi,
Farz kıldı, torpil istedi.

Namaz kılıyormuş beyefendi...

O sadece;
Ayakta durdu, kıyam etmedi. 
Belini büktü, boyun eğmedi. 
Alnını koydu, secde etmedi. 
Tahiyyatta oturdu,
Başını sağa sola çevirip durdu. 
Namaz ona etki etmedi. 

Namaz kılıyormuş beyefendi...

Sık sık da "Maun" okurdu. 
"Yetimi itip kakan,
Yoksulu doyurmayan,
Vay haline ey namaz kılan" diye
Bilmeden, kendini kınayıp durdu.

Beyefendi namaz kılıyordu...

Kılıyordu da, 
Kıldığı namaz kendini kılmıyordu. 
Kötülükten alıkoymuyordu. 
İnfak etmiyordu.
O duruyor,
Eğilip kalkıyor,
Oturuyor,
Sağa sola bakıyordu. 
Değil mi ki ALLAH ın buna ihtiyacı yoktu. 
Muhtaç olan kuldu. 

Namaz 5 vakit değil,
24 vakitti. 
Akletmedi,
Unuttu...........