Milletvekili  Tutdere, Nemrut Dağını da içine alan Milli Park havzası içinde kalan Kahta Esendere Köyü’nde sit alanına HES kurulmasının üzerine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi vererek hükümetin HES lisanslarında gözettiği kriterleri açıklamasını istedi.

Tutdere, "Hükümetin 12 bin yıllık Hasankeyf’i  suya gömdüğü yerde, UNESCO Kültür Mirası listesine girmiş olan Nemrut Dağı Milli Parkı havzasına HES kurulmasına izin veren aklı anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu nedenle Bakanlığın en azından kriterlerini açık açık söylemesini bekliyoruz. HES projesi Kahta’nın Koçtepe, Erikdere, Gölgeli, Bağözü, Yolaltı, Teymenli, Esendere, Askeren ve çevre köyleri direk etkileyeceği bildiriliyor. "dedi. 

-"MİLLİ PARK HAVZASI KİRLETİLİYOR"

Nemrut Dağı’nı da içine alan Milli Park Havzası’nda yer alan Kahta Çayı üzerine yapımı başlanan Karakuş HES inşaatı Adıyaman Kahta ilçesi, Esendere Köyü sınırlarında SİT alanı içinde bulunuyor.

Murat Enerji Elektrik Üretim Ticaret A.Ş. tarafından yapılan HES’e hangi kurumun, hangi kriterlerle izin verdiğini soran Milletvekili Tutdere,"Sadece bu durum bile başlı başına HES projesi için tarihi ve kültürel mirasların hiçe sayıldığını gösteriyor."dedi.

-"SANTRAL İÇİN ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRME RAPORU DAHİ HAZIRLANMADI"

Milletvekili Tutdere, hükümet tarafından uygulanan enerji ve su politikaları incelendiğinde ekolojik dengeyi hiçe sayan, insanlığın ortak mirası niteliğindeki tarihi ve kültür mirası değerleri tahrip eden uygulamalara tanıklık ettiklerini kaydetti.

 Ülke geneli ve Adıyaman özelinde bu uygulamaların olumsuz sonuçlarına rastlamanın mümkün olduğunu belirten Tutdere, "Esendere köyü sınırlarında olan ve sit alanı içinde kalan Murat Enerji Elektrik Üretim Ticaret A.Ş.’ye ihale edilen HES projesi inşaat alanında insanlığa binlerce yıl ev sahipliği yapmış tarihi mağaralar ve tüneller yok ediliyor. Bu alanda detaylı bir araştırma yapılamadığı için maalesef nelerin yok edildiğini de bilemiyoruz. Nemrut Dağı ve oradaki turizm birinci dereceden etkilenecek alanlardan biri. Biz burada turizmin gelişmesi için didinirken UNESCO Dünya mirası listesine girmiş bir alana HES yapılmasına göz yuman zihniyeti anlamakta güçlük çekiyoruz.

Ilısu Barajı projesi ile Hasankeyf gibi 12 bin yıllık medeniyetin suya gömüldüğü bir yerde iktidarın, arkeologların çalışma imkanının olmadığı bu alanı düşünmesini elbette beklemiyoruz ama telafisi imkânsız zararlar konusunda biz elimizden geleni yapmalıyız. Bu santral için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu dahi hazırlanmadı. Buna izin veren aklı merak ediyoruz."şeklinde ifade etti.