Metin Harıkçı

Başkan Deniz yaptığı basın açıklamasında;

“Kıymetli Dava Arkadaşlarım, Eğitim-Bir-Sen Teşkilatımızın Değerli Üyeleri, Sizleri, derin acılar yaşadığımız ve büyük imtihanlar ile sınandığımız şu zorlu günlerde en kalbî duygularımla selâmlıyorum. Ülke olarak bir yandan özellikle Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının miftahı olacak gayet mühim ve kritik bir seçim sürecine ve akabinde bağışlanma ve arınma ayı olan Ramazan’a girmeye hazırlanıyorduk. Bunların yanı sıra Eğitim-Bir-Sen Adıyaman Şubesi olarak bizler de Eğitim Bir-Sen’imizin 17-18 Şubat tarihlerinde gerçekleşmesi planlanan 7. Olağan Genel Kurulumuza hazırlanmakta idik. Ancak 6 Şubat'ta insanlık tarihinde görülmemiş bir şekilde art arda iki büyük depremle sarsıldık. “Asrın felaketi” olarak nitelenen ve 11 ilimizi etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerde ne yazık Adıyaman'ımız resmi raporlara da yansıdığı üzere en çok hasar alan il oldu. On binlerce canımızı yitirdiğimiz, yüz binlerce yaralımızın olduğu bu vahim felakette şehrimizde neredeyse hayatta kalan tüm insanlarımızın yakınlarından elim kayıpları oldu. Acımız ve hüznümüz tarif edilemeyecek kadar çok büyük. Bir anda nice ocaklar söndü, birçok eşler eşsiz, çocuk yetim-öksüz, analar evlatsız, birçok insan yarensiz kaldı. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen ailesi olarak teşkilatlarımızdan ve üyelerimizden deprem bölgesinden 400’ün üzerinde kaybımız oldu. Bizleri derinden sarsan ve etkileyen bu elim felakette yitirdiğimiz tüm canlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar ve kalanlarımıza sabır ve metanet diliyorum. Bu felakette ayette buyrulduğu gibi doğrusu; bir anda açlık, korku, maldan ve candan eksilmeyle imtihan edildik, ediliyoruz.

Depremin bütün olumsuz etkilerini yaşamış bir kardeşiniz olarak bu süreçte ağır sıkıntılar çektik, çekiyoruz. Rabbim kimseye bir daha böyle felaketler ve acılar yaşatmasın. Depremlerin yaşandığı ilk günden itibaren necip milletimiz zor zamanlarda inkişaf eden birlik, beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu ortaya koyarak acımıza ortak oldu. Allah’ın izniyle bundan sonraki süreçte de millet olarak ve bütün teşkilatlarımızla el ve güç birliğiyle dayanışmanın en güzel örneklerini göstererek hep birlikte el ele, omuz omuza var olan tüm sıkıntıları aşacağımıza inancım tamdır. Bağlı bütün sendikalarıyla Memur-Sen’imiz zaten önceden hazırlıklı ve örgütlü yapısıyla depremin daha ilk saatlerinde acilen afet bölgesine intikal ederek 270 kişilik eğitimli arama kurtarma ekibiyle sahaya inmiştir. Eş zamanlı olarak 71 vilayetimizden ayni yardım yapmak için 184 tır yola çıkmış, 550 çadır kurulmuştur. Memur-Sen’e bağlı sendika Genel Başkanlarımız birer maaşlarını AFAD’a bağışlamış, Memur-Sen adına tüm teşkilat ve üyelerini içeren bir yardım kampanyası başlatılmıştır. Konukevi ve Sosyal Tesislerimiz depremzedelere açılmış ve sendika olarak "Türkiye Tek Yürek" yardım kampanyasına 10 milyon nakdi yardım yapılmıştır. Her zaman olduğu gibi bu felaket karşısında da bütün gücüyle, oluşan sıkıntı ve mağduriyetleri gidermek adına çabalarını, imkânlarını seferber eden teşkilatımızın tüm fertlerine minnettarız.” Dedi.

Başkan Deniz açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Yaşadığımız zorlu süreçten dolayı 7. Olağan Genel Kurulumuz Genel Merkez Yönetim Kurulumuzca ertelenerek yasal bir rutini tamamlamak üzere 18-19 Mart’ta gerçekleştirildi. 19 Mart’ta yapılan Genel Merkez Yönetim Kurulu seçimlerinde teşkilat delegelerimizin teveccühü neticesinde “Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı” olarak seçildim.

Millet irfanı ve iradesine dayalı niteliğin; hakka, hakikate, erdemlere, vicdana, kardeşliğe dayalı keyfiyetin bize yönelik takdir ve teveccühlerine mazhar olmak, bizim için büyük bir onur olmuştur. Başta Genel Başkanımız Sayın Ali Yalçın olmak üzere bizi bu göreve layık gören delegasyonumuza, yine bu aşamaya kadar omuz omuza, gönül gönüle yürüdüğümüz, 2004 yılından bu yana işyeri temsilciliği başta olmak üzere Şube Başkan Yardımcılığı ve son olarak yaklaşık 9 yıldır Şube Başkanı olarak görev yaptığım Adıyaman Şubemizdeki tüm dava arkadaşlarıma bu süreçteki destek, dua ve özverileri için teşekkür ediyorum. Yirmi yıllık Adıyaman koşuşturmasına inşallah bundan sonra yine aynı aşk ve iştiyakla Ankara’da devam edeceğim.

Ülkemizin ve milletimizin ancak bilim ve eğitimi merkeze alan programlarla ileri hamleler yapacağı inanç ve iddiasıyla çaba ve mücadelesini sürdüren Eğitim-Bir-Sen’in her kademesinde görev yapmak benim için gerçek bir onur, gurur ve sevinç kaynağıdır. Eğitim-Bir Sen, eğitim çalışanlarının birliği, dayanışması ve öncülüğünde; insanımızın aklını, sözünü, özünü, özlemini yüklenip bütün maddi-manevi değerlerini harekete geçirmiştir.

Bu itibarla Camiamız; tarihi, kültürel, insani donanımıyla Türkiye’nin entelektüel birikimini, yüksek zihni kapasitesiyle özgün dimağını, her türlü vesayet ve dayatmalara karşı özgür iradenin direnişini, dirilişini, kültür köklerine ve medeniyet değerlerine bağlı asil duyuş ve duruşunu temsil etmesi ile varlığımız için hayati öneme sahiptir. Vatan, istiklâl, istikbal söz konusu olduğunda her meseleyi geriye itip, esarete ve vesayete karşı milli iradeyi nehre dönüştüren akışı içinde bir damla olarak bile yer almak hayatımızın en anlamlı sevinci, sorumluluğu olacaktır.

Vardığımız nokta itibariyle ne yazık ki depremle yerle yeksan olan Adıyaman’ımızın acısını bir nebze olsun dindirmek, yaralarını sarmak ve şehrimizi yeniden huzurun başkenti yapabilmek için koşuşturmamız fiziki ve manevî bağımızı koparmadan devam edecektir. Hiçbir koşul; insanımızla olan akıl, duygu, ruh ve dava beraberliğimizi aksatamaz, zayıflatamaz, yok edemez. Yüklendiğim yeni görevim münasebetiyle, ülkü ve ilkelerimizle kökleşen ve sürekli ileriye doğru atılım içinde olan sendikamız adına ilimize, ülkemize, insanımıza olan sorumluluğumuzun ve bağlılığımızın gerektirdiği ahlakla, yeni ve daha yoğun bir görev aşkıyla yolculuğumuza devam etme şuurunu taşımaktayım. Deprem bölgesinde Adıyaman ve Kahramanmaraş’tan iki arkadaşınızın Genel Merkezde görev almış olması, esasen Sendika Genel Merkez Yönetiminin bölgeyle daha yakın ilgilenme kararlılığının bir tezahürüdür. Biz bu anlayışla sorumluluğumuzun idrakinde olarak çalıştık, çalışmaya devam edeceğiz. Hiçbir surette tezyif edilmemesi gereken ilk değerimiz kardeşliğimizdir. Kardeşlik bizim şiarımız, kıymetimiz, alâmet-i farikamız, zenginliğimizdir. Hoş görmek, yapıcı olmak, derleyip toparlamak, tek ses, tek yürek olmak bizim tarihi sorumluluğumuzdur.

Bu anlayışla gerçekleştirdiğimiz kongremizle birlikte başlayan yürüyüşümüzün yeni sürecinde bu ağır sorumluluğu üstlenen tüm dava arkadaşlarıma muvaffakiyetler diliyorum.

Depremin yaralarının bir an önce sarılması dileğimle; Mevlam hepimize musîbet karşısında metanet, husûmet karşısında mağfiret, cehalet karşısında marifet, fitne ve fesat karşısında uhuvvet, belalar karşısında sabır ve hikmet nasip etsin, diyor;

İdrak ettiğimiz Ramazan ayının ülkemize ve bütün İslâm âlemine hayırlar ve huzurlar getirmesi temenni ve duasıyla Adıyaman’daki bütün dostlarıma, bu göreve seçen delegelerimize ve ülkemizin her köşesinden bizi takip eden teşkilat mensubu arkadaşlarıma tekrar teşekkür ediyor, saygı ve selamlarımı sunuyorum.”