Ek dersli personeller devletin bir personeli olarak çalışıp, kendilerine verilen bütün bu görevleri özveri ile yapmalarına rağmen iş güvencesinden yoksun, devletin diğer çalışanlara verdiği hiçbir haktan yararlanamıyorlar.

35 SAAT YERİNE FİİLİ OLARAK 40 SAAT ÇALIŞIYORLAR

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca tam zamanlı çalışan bu personeller asgari ücretin altında kalması nedeniyle, 01.02.2016 tarihi itibariyle haftalık çalışma saatleri 30 saatten; haftalık 35 saate çıkartılmıştır. Haftalık 35 saat çalışmaları gereken personeller fiili olarak 40 saat çalışmaktadırlar. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetlere bağlı kurum ve kuruluşlarda Ek ders ücreti karşılığında görev yapan

Fizyoterapist, Sosyolog, Öğretmen, Sosyal Çalışmacı, Psikolog, Hemşire ve benzeri meslek gruplarından personeller bakanlığın taşradaki; Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüklerinde, Engelli ve Yaşlı Bakım Hizmetlerini Değerlendirme Heyetinde, Kadın Hizmetleri Biriminde, Koruyucu Aile Biriminde, Korunmaya ihtiyacı Olan Çocuk Biriminde, Sosyal Ekonomik Destek Birimlerinde, Şehit Yakınları ve Gaziler Hizmet Birimlerinde, İl Müdürlüklerinde idari ve mali hizmetler biriminde, personel işleri birimlerinde çalışmaktadır. Anlaşılacağı üzere bakanlığın tüm birimlerinde asıl işleri yapmaktadırlar.

HER AN İŞSİZ KALABİLİRLER, TÜM SENELER ÇÖPE GİDİYOR

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde Bakanlık Makamı Oluru ile ek ders karşılığı çalışan 5 bin meslek elemanı var. Hiçbir hukuki güvencesi olmaması ile birlikte amirinin tek bir sözü ile işinden olabilmektedir. Onaylarının bir yıllık olması ve her yıl yenilendiği için işsiz kalma durumu ile karşı karşıya kalmaktadırlar. İşsiz kalma durumunda ise hiçbir hak talep edememektedirler. Sigorta kolundan işsizlik tazminatı yatırılmamaktadır. Üstelik çalışanlar işsiz kalma durumunda ise tazminat hakkı gibi hiçbir hakkını talep edemiyor. Yıllarca kamuda emek veren meslek elemanları için tüm seneler çöpe gidiyor.

AYNI İŞİ YAPANLAR 4-5 BİN TL ALIRKEN, EK DERSLİLERE 2.500 TL

Bakanlıkta 20 yıldır hiçbir hakkı olmadan çalışanlar bile var. Bu kapsamda öğretmen, sosyolog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci, hemşire, sağlık elemanları var. Hepsi Bakanlığın onayıyla tam zamanlı bir şekilde, tüm gün çalışıyorlar bir yıl süreyle. Bir yılın sonunda tekrardan bakanlığa isimleri gönderiliyor, ve bakanlık tekrardan onay veriyor. Çoğu ilde sigorta giriş-çıkışı bile yapılmıyor. Kurumda 8-5 olarak haftada 35 saat hizmet vermekteler. Normal memurla, sosyologla, psikologla birlikte gelip aynı işleri yapıyorlar, aynı evraklara imza atıyorlar ama statüleri daha düşük, maaşları daha düşük, çalışma kıdemleri diğer çalışanlara göre düşük. Asgari ücretin altında kaldıkları zaman sigorta primleri düşüyor. Kadrolu memurlar yaklaşık 4 bin 500, Ek dersli çalışanlarla aynı unvana sahip olan 5-6 bin liraya yakın maaş alırken Ek dersli çalışanlar 2 bin 500 TL alıyorlar.

YILLIK İZİN, DOĞUM İZNİ, SÜT İZNİ VE BAYRAM İZNİ YOK

Bakanlık Makamı Oluru ile çalışanların Olur hükümlerinin belirsizliği nedeniyle Cenaze izni, babalık izni, doğum izni, süt izni ve yıllık izin haklarının hiçbirini kullanamamaktadırlar. Bu tarz durumlarda personelin işe gelmemesi halinde maaşı kesilmekte ve mağdur olmasına neden olmaktadır. Doğum yapan personeller işten çıkarılmaktadır. Kurumsal Kimlik yok, Yolluk Hakkı Yok, Tayin Hakkı yok, İşsizlik ödeneği hakkı yok, Görevde Yükselme Hakkı yok ve Emekli olduğunda Tazminat hakkı yok. Normalde memur statüsünde çalışıyorlar, memurun doğum, süt izni hakkı var ama ek dersli çalışanlarda bu hakların hiçbiri yok. Bayramlarda herkes ücretli izin kullanırken, İŞKUR’dan gelen süreli sözleşmeli personelin dahi belli yıllık izni var, sürekli tam zamanlı çalıştıkları halde, ek dersli çalışanların tatil, yıllık izni bırakın hastalansalar dahi işe gitmek zorundalar. Şayet gitmezlerse maaş eksik yatacak, prim düşecek…

PANDEMİDE GECE GÜNDÜZ MESAİ HARCADILAR

Pandemi öncesinde ve sonrasında da Bakanlıktaki personel yetersizliğinden kaynaklı yatılı kuruluşlarda özverili bir şekilde çalışmalarına rağmen, vefa destek gruplarında görev almalarına rağmen hiçbir şekilde mesai ücreti alamadılar. Ortalama 15 gün boyuncu ailesinden uzak bir şekilde devlet için mesai harcayan Ek dersli çalışan personeller, çalışma süreçlerinin her anında mağduriyet yaşamak zorunda kalıyorlar.

BU MAĞDURİYET NE ZAMAN GİDERİLECEK?

Sadece bir genelgeye bağlı çalışan ek ders meslek elemanları yıllardır haklarının peşinde, defalarca Bakanla görüşmelerine rağmen henüz olumlu bir adım atılmamasına tepkilerini sosyal medyadan gösteriyorlar. 4A’yı geç, 4B’ye bile razılar: “Bir sözleşmeye ihtiyacımız var. Haklarımız sözleşmeye göre düzenlenmeli, alacağımız ücretten çalışma süremize kadar tek tek bu sözleşmede her şey yer almalı. Bu gerçekten çok acil ve elzem bir ihtiyaç. Yoksa bu hak kayıpları devam edecek. Umuyoruz ki bir düzenleme yapılacak. 4A’lı yapmıyorlarsa 4B’liler gibi bir sözleşmemiz olsun. Bu mağduriyet ne zaman giderilecek sabırla bekliyoruz”