Kuran kendi diliyle; hacılara su dağıtan, kabeyi koruyan, Allahın beytinin hizmetkarı olarak tanınan, yeryüzünün en dindar toplumuna/kâbe sakinlerine müşrik diyordu!
Kuran onları;
Atadinci olarak suçladı!
Gelenekçi olarak suçladı!
Aklını kullanmayan olarak suçladı!
Paylaşmaya engel olarak suçladı!
Sınıfsal dinci, dinden beslenen olarak suçladı!
Allahın arzını tekeline alıp mülkü zimmete geçirip; "arkası ve gücü olmayanları köle/cariye edenlere, yetimi/sahipsizi,kimsesizi haklarından mahrum bırakmakla suçladı!"...

Kuranın tüm bu eleştirel dili, dinsizlikle ilgili değil, "din" ile yapılan; istismar, statüko, sömürü, sınıf ve ayrımcılığı konu aldı...

Kuran; Din ile aldatıp sömürenleri, sosyal adaleti bozanları, tekelci güç ve iktidar sahiplerini; Nemrut, Firavun, Ebu lehep, Dokuzlu çete kıssaları üzerinden evrenselleştirdi...

Dini kullanarak, siyasi, ekonomik ve çıkarcı zihniyetleri;
-Altını ve gümüşü yığmakla suçladı! (Tevbe 34)...
-İnsanların inaçlarını çalan, hırsızlar olarak suçladı! (Hicr 18)...
-Sosyal düzeni bozan şeytanlar olarak suçladı! (Sad 38)...
-Sosyal adalete, paylaşıma, destekleşmeye engel olan bozguncular olarak suçladı! (Alak 9)...
-Dünya görüşü, para-güç-iktidar olan bu yapıları Allah'ın tüm canlılar için yarattığı dünyayı zimmetlerine geçiren, obur, tamah, açgözlü, egoist olarak suçladı! (Mülk 22)...

Temel doktrinini; insan-adalet-eşitlik ve sosyal düzen/darüsselam olarak evrenselleştiren Kuran, insanın insanca yaşamasını, özgürlükleri, eşitliği ve çoğulculuğu çölün dilinden; hurma, deve ve incir üzerinden evrenselleştirdi...